TRAKYALILAR'A NASIHAT VERENLER KIMLERDI?

1914 de baslayip 1918 de biten Birinci Dünya savasi’nda Almanya cephesinde yer alan Osmanli devleti yenik sayilmis ve Mondros Mütarekesi’ni imzalamak zorunda kalmistir. Bu anlasma Osmanli ordusunu dagitmakta, Osmanli idaresine müdahaleye yol açmakta, bir çesit yabanci devletlerin hakimiyeti altina sokmakta idi. Daha büyük bir felaketi önlemek için Padisah ve Osmanli Hükümeti korku içinde Ingiliz ve Fransizlar'a yaranacak isler yapmaktadir. Mesala Ingilizler, Almanya yaninda savasa karar vermis olan zamanin iktidari Ittihat ve Terakki Partisi’nin önde gelen 36 kisisinin tutuklanip yargilanmasini istemislerdir. Bunun üzerine son Osmanli Hükümetinden bazi devlet adamlari, mesela Enver Pasa, Talat Pasa, Cemal Pasa memleketten kaçmak zorunda kalmislardir. Ve bunlar daha sonra bu el memleketlerinde düsman kursunlarina hedef olmuslardir. Talat Pasa Berlin de, Cemal Pasa Kafkasya’da, Enver Pasa Buhara’da öldürülmüslerdir.

Bir ülkenin basta gelen yöneticileri ikbal ve iktidar kaybindan korkmaya basladiklarinda o ülkede yabanci müdahaleler daha fazla görülmeye baslar. 1918 ve sonraki yillarda Osmanli Hükümetinde bu durum görülmüstür. Padisah ve çevresi Ingiliz ve Fransizlar’a tam bir teslimiyet göstermislerdir. Hatta Padisah memleketin orasinda burasinda Ingiliz ve Fransizlar’a karsi bir hareket olmamasi için memleketin bazi bölgelerine, Illerine HEYET-I NASIHA (Nasihat heyetleri) göndermistir. Bu heyet Trakya’ya da gelmis, Trakyalilar’a “Sakin a düsman aleyhinde bir sey yapmayin, bagirip çagirmayin, uslu uslu oturub” mealinde halka ögütler vermistir. Padisah Vahdettin bunu yapmistir. Hatta daha fazlasina yapmis ve basta Mustafa Kemal olmak üzere 22 kisiyi Divan-i harbe vermistir. Mustafa Kemal Anadolu’da kongreler basladigi, halkla görüsmelerini sürdürdügü sirada boyunda padisahin idam fermani vardi. Tabii tarihimizi bilmedigimiz için bunlari da bilmiyoruz. Bilmemekte de israra ediyoruz. Milli mücadele önderleri bu mücadeleyi kelle koltukta yapmislardir. Simdi onlarin kurtardigi bu vatanda mirasyedi gibiyiz. Ülkemizi uygar yapmak için daha bir gayretin içinde degiliz. Yani 24 saat yerine 25 saat çalismiyoruz.

Trakyalilar’a nasihat vermek için gelen Sehzadeler, Trakya’da kimlerle görüsüp pederleri Halife Sultan’in ögütlerini ilettiler mi bilmiyoruz. Herhalde Osmanli istihbarati sehzadelerin Trakya’ya geldiklerinde kimlerle görüseceklerini daha önce tespit etmislerdir. O sira Padisah ülkede isbirlikçiler ariyordu. Bunlar Mustafa Kemal’e Sivas’ta manda’yi yani bir büyük ülkenin geçici korumasi altina girmeyi önerenler degil miydiler?

Dün oldugu gibi bugün de ülkemiz bir tehdit ve tehlike altindadir. Dün oldugu gibi bugün de isbirlikçiler vardir. Türkiye’nin bir Büyük devletsiz yapamayacagini düsünüp söyleyenler vardir. Bu nedenle uyanik olmak gerekir. “Su uyur düsman uyumaz” diyenler her zaman olmustur. Bu baglamda en büyük düsmanimizin gaflet ve cehalet oldugunu da unutmamaliyiz. 

                                    nazifkaracam@gazetetrakya.com

 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol