TRAKYALILAR NE ZAMAN UÇAK GÖRDÜLER

Bildigim kadariyla Türk semalarinda uçak 1912 Balkan Savasi sirasinda görülmüstür. Halkin havada uçan bir cismi gördükten sonra ne düsündügünü bilmiyoruz. O zaman halk havada uçan bir seyin Tyyare (Uçak) oldugunu biliyor muydu onu da bilmiyoruz.

Harbiye Naziri (Bakani) Enver Pasa Alman hayrani bir Osmanli Padisahi ve saray damadi idi. Almanya Balkan Savasi sirasinda ona iki uçak göndermislerdi. Bu uçaklar Balkan Savasi’ni kaybetmemize neden olan Kirklareli Bozgunu sirasinda Kirklareli’ne gelmis, Istasyon çevresindeki bosluga inmislerdi. Uçaklari Alman pilotlar kullaniyordu. Bir tarafta savas devam ediyor, asker cepheye gidiyor, bir yandan da halk istasyon semtine giderek havada uçan bu seyleri merakla izliyordu. Bazi kimseler bunlari kusa benzeterek “Pirpir” demislerdi. Ancak ne var ki Trakya’yi turlayarak Kirklareli’ne inen bu uçaklar bir daha yerlerinden kalkip uçamadilar. Yere çakilip kaldilar. Oysa askeri çevreler bu iki Alman uçagina büyük bel baglamislardi. Uçaklarin hareket halinde Bulgar ordularini bombalamasini beklemislerdi. Fakat bosuna..

1914 Birinci Dünya Savasi sirasinda Osmanli Ordusunda birkaç savas uçagi vardi ve bunlari Türk pilotlar kullaniyorlardi. Geçenlerde Cumhuriyet’te Sunay Akin Enver Pasa’nin bunlardan birinin Istanbul Beyazit Meydani’na inmesini çok arzu ettigini yazmistir. Ancak uçaklardan biri Fetih Bey komutasinda idi. Fetih Bey 1913 yilinda bu uçakla Istanbul üzerinde turlamis, halki heyecana sevk etmisti. Daha sonra Fetih Bey, 1919 yilinda Sadik Bey ile birlikte Kahire’ye gitmek üzere Misir Seferi’ne çikmisti. Bu, Türk pilotlarin ilk uzun uçak yolculugu oluyordu. Ancak ne var ki “uçak yolculuga çiktiktan 19 gün sonra Sam ve Kudüs arasinda kalan Taberiye Gölü kiyisina düstü. Iki pilot da öldü. Sehit oldular”. Sunay Akin’in bu yazdiklarina sunu da eklemek gerekir: Sehit olan bu ve bundan sonra sehit olanlar tarihimizde “Hava Sehitleri Mezarliklari” olusmasina ve “Hava Sehitlerini Anma” törenlerine neden olmustur. Mesela Kirklareli’nde oldugu gibi ülkenin birçok kent ve kasabasinda sehitlik Mezarliklari meydana getirilmistir. Olay Türk Hava Kurumu ile baglantili hale getirilmistir. Hacaciligin gelismesinde Atatürk’ün emri ile kurulan bu kurum büyük katkilar saglamistir.

Ankara Etimesut’ta Havacilik Egitim merkezi kurulmustur. Ilk yillarinda bu kuruma halkin büyük ilgisi ve bagislari olmustur. Halkimizin bu gelenegi bugün dahi devam etmektedir. Kurban Derileri bu kuruma bagislanmaktadir. Bu kurum ve Ankara’da Etimesut Uçak ve Pilot Egitim Merkezi kuruldugu zaman Kirklarelililer buraya bir uçak satin alip bagislamislardir. Halkin havaciliga böylesine bir ilgisi olmustur. Bu baglamda ATATÜRK’ün “ZAFER GÖKLERDEDIR” demesi de ilginin hedefini belirlemede önemli rol oynamistir. Türk Silahli Kuvvetleri bünyesinde Hava Kuvvetleri Kumandanligi kurulmustur.,Cumhuriyet Dönemi’nde Türk Havaciligi’nin gelisme kapsaminda Türkiye uçak imal edip satacak duruma gelmistir. Nuri Demirag gibi girisimciler uçak fabrikalari kurmustur. Cumhuriyeti kuranlar havaciligin kurulmasinda ve gelismesinde heyecan duymuslar, bunu halka da yansitmislardir. Ismet Inönü bu uçaklardan birinde pilotluk yaparken büyük tehlike atlatmistir. Atatürk’ün ise uçaga binmesine izin verilmemistir. Bildigim kadar ile Atatürk uçaga hiç binmemistir, binmesinin dogru olmayacagi kendilerine söylenmistir. Zaten Atatürk’ün sagliginda dis ülkelere gitmesi de önlenmistir. Mustafa Kemal’in dis ülkelere gitmesi genç subayligi siralarina rastlar. Yani havaciligin gelismesi asamasinda Atatürk muhtemel tehlikelerden korunmustur. Onun hayati her türlü seyden üstün tutulmustur.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol