TRAKYA'NIN KÜLTÜRLEŞME SÜRECİNDE AT SIRTINDA KİTAP TAŞIMA OLAYI

Trakya'nın eğitim ve kültür düzeyi hep soru nedeni olmuştur. Özellikle yabancı araştırmacılar bunu merak etmişlerdir. Hatta zaman zaman bizim de bunu kendi kendimize sorduğumuz olmuştur. Trakya'da 'laik kültürün varlığı tarihten gelen bir birikimdir. Türkler 'Şahane Rumeli'ni aldıktan sonra buraya kendi Aydınlık Dünya'larını yansıtmışlardır. Beraberinde getirdikleri kültür ile yerli kültürleri kaynaştırıp, birleştirmişlerdir. Ayrıca Edirne'nin Osmanlılar döneminde yüzyıl kadar 'Yönetim ve Kültür Merkezi olmasının da bunda rolü olmuştur. 1453'ten sonra Trakya evrensel kültür değerlerine sahip İstanbul'un etkisini Anadolu'dan daha fazla hissetmiştir. Bu nedenlere ek olarak, sultanların, şehzadelerin, devlet adamlarının, edebiyatçıların, elçilerin yüzyıllar boyu Trakya'da sayfiye yerlerine, Ekabie Çiftlikleri'ne geziye çıkmaları, Av ve Yaban hayatı programlarına katılmaları buralara farklı yaşam biçimini getirmiştir. Trakyalılar bunları izlemekten gözlemekten geri durmamışlardır. 1839'da Tanzimat Hareketi ile başlayan ve zaman içerisinde yayılarak yoğunlaşarak gelişen eğitimde alt ve üst yapı kurumlaşma, okullaşma Trakya'da daha el verişli koşullar, daha sağlıklı zeminler bulmuştur. Özellikle Rum ve Bulgarların eğitim ve kültüre ağırlık vermeleri etkileşimde ayrı bir öğe olmuştur. Bu bağlamda yerli Rum ve Bulgarların kıraathaneler, kütüphaneler, kitapevleri açmaları, en uçtaki köylere at, merkep sırtında kitap götürmeleri dikkati çekmiştir. Onlar bu hareketi “KİTAP, İNSANIN KAFA VE RUH TÜRÜNÜN BİRİCİK KAYNAĞIDIR” gerçeğine dayandırmışlardır. 1828 Yunan bağımsızlığına koşut Trakya'nın yerli Rum ve Bulgar azınlıklarında gözlenen bilinçlenme “KİTAP KÜLTÜRÜ” ile beslenme Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da varolan külliye ve medrese kitaplarına ilgiyi arttırmıştır. Prof. Dr. Ahmet Merdivenci, Edirne'nin Kıyık Mahallesi Bulgar Okulu öğretmenlerinden G.G Dimitrov'un 1867-1871 yılları arasında tüm doğu Trakya'yı kapsayacak biçimde seyyar kitapçılık yaptığını, en hücra köylere kitap götürdüğünü yazmaktadır. Kırklareli doğumlu Bulgar Yani Dimov da Trakya'da seyyar kitapçılık yapmıştır. Yine Prof. Dr. Ahmet Merdivenci'nin bildirdiğine göre Dimov Kırklareli çarşısında, bir vakıf binasında kitapçı dükkanı açmıştır. Gerek Edirneli Dimitrov, gerekse Kırklarelili Yani Dimov seyyar kitapçılığı at sırtında yapmışlardır. Yani Dimov'un açtığı kitapçı dükkanı Kırklareli'nde ilk kitapevi kabul edilmektedir. Ancak şunu da vurgulamak gerekir. Edirne olsun Lüleburgaz olsun buralardaki medrese ve kent kütüphaneleri de kitap kültürünün topluma aktarılmasında rol oynamışlardır. Fakat Trakya'da asıl bilgilenme ve kültürleşme süreci cumhuriyetin ilanı ile birlikte, Ulus Okulları'nın açılması, cumhuriyet öğretmeninin köye gitmesi ile başlamıştır. Türk Ocaklarının da işlevlerini tamamladıkları anlaşıldığında, onların yerine 1932'de Halkevlerinin açılması Kültürün tabana, tabandaki kültüründe aydınlara yol bulmasına neden olmuştur. Halkevleri ve Halkodaları tüm yurtta olduğu gibi, Trakya'da halkın kitapla yoğun biçimde buluşma nedenidir. Halkevleri bir KÜLTÜR DEVRİMİ, köy ve kentlerde AYDINLANMA SÜRECİ'dir. 1950'lili yıllarda bir yasa ile kapatılmalarında halkın kitapla bağlantısı sanatla teması kopmuştur. Türk Kültür tarihinde bu harekete 'VANDALİZM' denmektedir. Tabii Halkevlerinin açık olduğu süreçte Edirne gibi büyük kültür merkezlerinde kütüphaneler, kitapevleri vardır. Cumhuriyet ilanı ile birlikte başlayan Okuma Kampanyaları, kitap alma alışkanlıkları, kitabın evlere de girmesine neden olmuştur. Yüzyıl önce yabancılarla başlayan “Seyyar Kitapçılık” bugün Trakya'nın üç vilayetinde bu hizmet Gezici Halk Kütüphaneleri ile yerine getirilmektedir. İlçe merkezlerinde dahi kitapevleri bulunmaktadır. Halk Kütüphaneleri, Kitapevleri bulunmasına rağmen ne yazık ki kitap okuyanların sayısı yüzde yediyi geçmemektedir. Galiba en çok kitap okuyan yöre de Trakya'dır. Acaba “KİTAP AÇLIĞI”, “BİLGİ AÇLIĞI” cehaletimizin nedeni midir?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol