Dört yil mücadeleden sonra Belediye, Vilayet ve halkevi Baskanligi anlasarak 44 yil sonra yani 1974 yilinda Atatürk'ün ( 1930 da ) Kirklareli'ne gelisinin ilk defa resmi törenlerle kutlanmasina karar verdik. Bu tarihi olayin kutlanmasini isteyen ve bunda israrli olan benim Baskani oldugum Halkevi idi. O sira Belediye Baskani ise iki yil kadar önce rahmete kavusan Mehmet Akyürek'ti. Kutlama programini Halkevi olarak biz yapmistik. Tören Atatürk Heykeli çevresinde basladi, istasyonda devam etti. Aksam da Belediye Salonunda "ATATÜRK GECESI ,, düzenlendi.Bu resmi ve özel geceye Istanbul'dan Korgeneral Faruk Güventürk'ü Kepirtepe Köy Enstitüsü eski müdürlerinden tarihçi Enver Kartekin'i, Atatürkçü Din Adami gazeteci yazar Ercüment Demirer'i konusmaci olarak davet etmistim. Bu heyetle birlikte Istanbul'dan bir kisi daha gelmisti ki kim oldugunu bilmiyordum. Bana kartini verdikten sonra ögrendim ki Malül Gaziler'denmis. Balkan Savasinda Trakya'da bulunmus. Adi Nurettin Peker.
Nurettin Peker ile bayramlarda tebrik teatisinde bulunduk. Sonra yanit alamaz oldum. Yillarca yanit alamamistim. Adres degistirdigini düsünmüstüm. Bundan bir süre önce "TÜFEK OMUZA" adli kitabi çiktigini okudum. Kitabi Istanbul'dan getirttim. 445 sayfalik kitabi yayina Orhan Peker (oglu) ve Akkartal hazirlamislar. Kirklareli ve Trakya'da izleri olan bu Savas kahramani insani kitabini anlatmami bir baska zamana birakarak, kitabin arka kapagina yazilanlari okumayi daha yararli buldum. Göreceksiniz ki bu vatan için atalarimiz neler yapmislar? Yillarini Cephelerde geçirmisler. Onlardan yurtseverlik dersi alsaydik bu topraklar üstünde emanetçi olmaz, Vatani önümüze koyardik. KÜÇÜK ZABIT ( Astsubay Okulu )nda okumus. Yillarca askerlik yapmis, cepheden cepheye kosmus olan Nurettin Peker'in hayat hikayesinin özetini gelin hep birlikte okuyalim:
=31 Mart Vakasi'nda Ali Kabuli'nin linç edilisine sahit oldu. 1908 de Hareket Ordusu isyancilarla çarpisirken, Ikinci Mesruyetin ilaninda önemli rol oynayan Resneli Niyazi'ye limonata ikram etti. Küçük Zabit Mektebi ( Astsubay Okulu )'ndan mezun olur olmaz Balkan Savasi'na katildi. Hemen ardindan da Çanakkale Savaslari'nda agir yaralanarak geri gönderildi. Iyilesince Irak Cephesine gitti, Ingilizlere esir düstü."KEMALIST" oldugu gerekçesiyle Irak'tan Hindistan'daki esir kampina gönderildi. Esaretten isgal altindaki Istanbul'a döndü. Ilk firsatta Anadolu'ya geçip Kurtulus Savasi'na katildi. Sakarya Savasi'nda tekrar yaralandi. Istanbul'da, Adana'da, Halep'te ve sinir bölgelerinde görev yapti. Adana ve Inebolu gezilerinde Mustafa Kemal'in güvenligini sagladi.
Kurtulus savasindan sonra askerligi birakip, yeni kurulan devlete sivil memur oldu, vatan hizmetine devam etti. Görevi geregi Ikinci Dünya savasi'nda Karadeniz kiyilarina inen Alman savas uçaklari pilotlariyla ilk temasi resmen o kurdu. Bir kaza neticesinde Karadeniz kiyilarina çikmak zorunda kalan Sovyet donanmasindan denizcilerle üç ay geçirdi. Sürgündeki Said-i Nursi'yi takiple görevlendirildi."
Görülüyor ki bu kahraman insan yakin tarihin her asamasinda bulunmus, görev yapmistir. Bu topraklarin tarihinde Nurettin Peker gibi yüzlerce, binlerce, milyonlarca sehit ve gazi olan insanlar vardir ve bu vatan onlardan bize mirastir. Günü anlamak için yetisen kusaklara bu insanlari anlatmak, Cüce Insanlar'la mukayese etme imkani vermek lazimdir. Atatürk'e, Atatürk'ün yasadigi devre saldiranlar,karalamaya çalisanlar bu örnekleri silmek, gölgede birakmak istedikleri gözden kaçmamaktadir. Sormak lazim, Nurettin Peker'in bir yerde adi var midir? Yoktur. Simdi Demokrasi kahramanlari'na türbe yapmak, anit dikmek zamanidir. Hey gidi zaman hey … Gülermisin, aglarmisin…
nazifkaracam@gazetetrakya.com
Ulusal kurtuluş savaşının nice adsız veya anılmasız kahramanları büyük ATATÜRK'ün ötenin yüksek alemindeki ordusunda yerlerini almışladır varsın yeryüzünün vefasız tarihi ve hafızası unutsun birçoğunu.