TÜRKLERİN BATIYA GÖÇLERİ

Türklerin anayurtlarını incelerken çeşitli görüşler arasında Türklüğün oluşup kaynaştığı yörenin Ural Dağları ile Altaylılar arasında uzanan ve 7-8000 km. genişliğindeki gür otluk (Stepe-Grossteppe) bozkır olduğu görünümün en geçerli bir tanım olabileceği sonucuna varmış olduğumuz hatırlanacaktır.
Türklerin bu Eurasia bölgesinde yayılışlarına göre üç büyük kültür oluşturdukları kabul edilir. Ural Dağları'ndan Çin sınırına hatta Kansu ilini ve güneyde Maveraünnehr'e değin yayılan "anayurt kültürü", Maveraünnehr, Horasan, İran, Anadolu ve Mısır'a dek uzanan Batı Türk Kültürü, Ural ve İtil yöresinden Baltık Denizi'ne, Bohemya ve Avustralya'ya dek yayılan "Kuzey Türk kültür". Bu derlememizde Batı ya da İslam - Türk kültür üzerine anayurt kültürüyle bağlantılı olan Karahanlılara, Gaznelilere ve Büyük Selçukululara değinmekle yetindik. Konunun ağırlığını anayurt kültürüne ve onun uzantısı olan Kuzey Türk kültürüne verdik. Gerçekte böyle bir ayrım yapmak, hiçbir zaman kesinlik belirtmez. Söz gelimi Hunların, Avarların, Onogurların ve onları izleyen Hazar, Macar, Peçenek ve Uzların kuzey yolu ile batıya yürümeleri kimi tarihçilere Türklerin Batı'ya yani başka bir deyimle Avrupa'ya geçişleridir de, altın ordu devletini oluşturan Türk-Moğol boylarının Macar sınırlarına dek ilerlemeleri ya da Osmanlı Türklerinin Avusturya'ya varınca Avrupa'daki yürüyüşleri aynı kavramla belirtilemez mi? Elbette ki engin Türk tarihinin gelişme halkalarını kesin çizgilerle ayırmak olanağı yoktur. Hunların ve bütün atlı göçebelerin oluşturdukları iki yönlü devlet yönetimini iki bin yıl sonra Osmanlı İmparatorluğu'nda gözlemek ne denli şaşırtıcı bir kültür yoğunluğunu belirtiyorsa,  kutsal kanın akmaması için uygulanan kirişle boğup öldürme cezası ile yağlı kementle boğup öldürme cezası arasında da binlerce yıllık biz zaman aşımına karşılık cezanın biçimindeki kültür değerlendirmesi aynı kalmıştır. Bu bakımdan çeşitli adlar altında çeşitli ülkelerde oluşan Türk devletleri ve yarattıkları kültürler, yan etkileri olan çevre kültürü dışında kaynakta hep aynı kalmıştır.
Bu açıklamanın ışığı altında Ural Dağları'nı aşarak Avrupa'ya giren Türk kavimlerinin öykülerini de aynı ölçüler ve değerler inde incelemek gerekmektedir.
Kaynak: Genel Tarih 1
Eski Çağlar ve Türk Tarihinin İlk Dönemleri İsmet Parmaksızoğlu Yaşar Çağlayan.
Selahattin Demiraco Dipnot: Türklerin batıya göçleriyle Balkanlarda, Batı Hun Türk Devleti kuruldu. Dört bir yana uzun yıllar göç eden Türklerin kurduğu sayısız devletler vardır. 1353 Yılında Rumeli'ye geçen Osmanlı hakanlarından Orhan Bey'in iki oğlu Süleyman Paşayla kardeşi Murat Bey (Murat Hüdavendigar) Rumeli'nin (Romaeli) Balkanların Fatihleridir… Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesiyle yeni bir sayfa açılır.
Doğu Roma (Bizans) devleti yıkılır… Osmanlının fetihleri devam eder… Biz Rumeliyi fetheden komutanlarının, gaziler ve dervişlerin yarattığı, Türk halkının dört bir yanını yeşerttiği Rumeli halk kültürünün izinden giden neferleriz. Atatürk'ün kurduğu Türk Cumhuriyeti devleti sonsuza kadar ayakta kalsın. İnsanlık, kardeşlik, sevgi olsun…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol