TÜRK DEVRIMININ ILK KADIN SEHIDI BAHRIYE ÜÇOK

Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Ögretim Üyelerinden, Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisi eski milletvekillerinden Doç. Dr. Bahriye Üçok ölümünün 19. ncu yilinda törenlerle anildi. Bahriye Üçok 6 Ekim 1990 tarihinde kendisine posta ile gönderilen bombali paketi açarken parçalanip ölmüstü. Bahriye Üçok’u kimler, niçin sehit ettiler bilmiyoruz ama o, Atatürkçü, laik, Cumhuriyet Ilkelerine bagli ve bunlarin yilmaz savunucusu, CUMHURIYETIN ÖNCÜ KADINLARI’ndandi. Türk Devrimi’nin Ilk Kadin Sehidi olmustur.

Rahmetli Bahriye Üçok ile 1970’li yillarda Ankara ATATÜRK ENSTITÜSÜ’nde beraberdik. O, Enstitünün Genel Baskani, ben ise Atatürk Enstitüsü Bildirici Üyesi idim. Dostlugumuz vardi. Ankara’ya gittikçe, özellikle Atatürkçü Din Adami rahmetli Ercümend Demirer dostumla Köroglu Sokaktaki evine gider, sohbet ederdik. Zaman zaman da mektuplasirdik. Çikmakta oldugum gazeteye yazilar gönderirdi. Daha o yillarda yozlasmadan, Atatürkçü geçinenlerin çikarlari söz konusu oldugunda Atatürk’e karsi olduklarindan, samimiyetsizliklerinden, partilerin genel merkezlerindeki ayak oyunlarindan yakiniyordu. Bu konudaki düsüncelerini, tespitlerini “ATATÜRK YOLUNDA BIR ARPA BOYU” adli kitabinda yazmisti. Bana da imzalayip vermisti. Bir aralik esi rahmetli hukuk profesörü Coskun Üçok ile Uzakdogu gezisine gitmis, dönüste gezi izlenimlerini yazmis, Milliyet Gazetesine yayimlamasi için vermisti. Ancak gazete yayimlayacagini söyledigi halde nedense yazilari nesretmekten vazgeçmisti. Yazilarin yayimlanmamasindan üzülüyordu. Cumhuriyet’te yayimlanmasi için benim Nadir Nadi Bey’e ricada bulunmami istemisti. Ancak bu gezi notlari orada da yayimlanmadi. Cumhuriyet o sira yazi yönünden çok yüklüydü. Benim bile Balkan Savasi dolayisiyle yazdigim “SAHANE RUMELI’NIN ÖLÜMÜ” adli dizi yazimi kisaltarak yayimlamislardi. Sonra bu notlarin bazilarini bana kendi gazetemizde yayimlamak üzere göndermisti. Biz o siralar Kirklareli Gazete ve Matbaa Sahipleri Sirketi adina Trakya’da Yesilyurt Gazetesini günlük çikarmaya baslamistik. Ben gazetenin yazi isleri müdürü idim. Bahriye Hanim ile müsterek dostumuz Ercümend Demirer’in yazilarini zaman zaman burada yayimliyordum. Ercümend Demirer de arada günlük Yeni Istanbul Gazetesinde makaleler yaziyordu. O da hem Halkevci hem de Atatürk Enstitüsü Bildirici ve ayni zamanda ATATÜRK DEVRIM KONSEYI ÜYESI idi. “Atatürk ve Din” adinda bir de kitabi vardi. Bahriye Hanim ile çok iyi anlasiyorlardi. Dini sohbetlerine doyum olmazdi. Ikisi de laik, dini bütün insanlardi. Buna ragmen Bahriye Üçok’un öldürülmesi nedenini anlamak mümkün olmamistir. Cumhuriyet Senatosu’na Cumhurbaskanligi kontenjanindan girmisti. Ikinci dönemde CHP Milletvekili olmustu. Saniyorum Ordu Milletvekili idi.

Bildigim kadari ile Cumhuriyet tarihinde, cumhuriyet devriminin ilk sehidi Kubilay olmustu. Kubilay hem ögretmen, sehit edildigi zaman da hem Yedeksubaydi. Bahriye Üçok da bir ögretim üyesi ve bilim insani olarak devrimin ilk kadin sehidi olmustur. Atatürkçülük’te yogun çalismasi ve mücadelesi onu hedef haline getirmisti. Türkiye Büyük Millet Meclisi önüne Atatürk Heykelinin dikilmesinin öncülerinden biriydi. Meclisin çevresine Türk ulusunun özelliklerini yansitacak sanat eserlerinin dikilmesi için benim de katildigim toplantinin fikir sahiplerindendi. Galiba bütün bunlar bu Cumhuriyet Kadini’nin sehit edilmesine neden olmustur. Bu vesileyle sunu söylemeden edemeyecegim, Atatürkçü Düsünce Derneklerinin tasra subelerinin bu tür devrimci insanlari anmasi, yetisen kusaklara tanitmasi yerinde olur. Kirklareli Atatürkçü Düsünce Derneginin basinda hanimlar oldugu halde bu konuda neye suskun kalmislardir bilemem. Çikardiklari takvimde Bahriye Üçok’un ölüm tarihini yazdiklari halde olayi atlamalari düsündürücüdür.

nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol