TÜRK DÜŞÜNCESİ ve PEYAMİ SAFA

1950'den sonraki kuşaklar Türk basın ve edebiyat dünyasında kendine özgü düşüncelerle, fikirlerle isim yapmış olan Peyami Safa'yı okumamışlardır. Kaldı ki Peyami Safa yüksek düşünen bir fikir adamı idi. "Düşüncelerin Anası" dediği "Türk Düşüncesi" ile meşguldü. 1950 yılları başında "TÜRK DÜŞÜNCESİ" adlı bir fikir dergisi çıkarmaya başlamıştı. Bu derginin amacı TÜRK DÜŞÜNCESİ ile toplumun sorunlarına çözüm bulmaktı. Türk Düşüncesi, Türkçe kelimelerle ifade edilen fikir, duygu ve düşüncedir. Peyami Safa Türkçe okumuş, Türkçe yazmış bir yazar olarak çıkardığı dergide de Türk Düşüncesi'nin hakim olmasını istiyordu. Kendisi Gazeteci - yazar olmanın ötesinde aynı zamanda bir roman yazarıydı. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Fatih-Harbiye gibi romanları vardı. Ben onun bu kitaplarını okumadım ama çıkardığı dergiye abone idim. Derginin yazarları kaliteliydi. Dolgun ve olgun yazılar yazıyorlardı. Galiba bir yazar kadrosu oluşturmaya çalışıyordu. Bilindiği gibi Atatürk zamanında da Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Yakup Kadri Karaosmanoğlu Kadro Dergisi'ni çıkarıyorlardı. Peyami Safa da böyle bir hedefe yönelmiş görünüyordu. Ancak çizgisi ve hedefi başkaydı. Yüksek düzeyde yazılar yazıyordu.
Peyami Safa "Türk Düşüncesi"ni "CUMHURİYETİN ANA DÜŞÜNCESİ" olarak görmüştür. Cumhuriyet ilan edildikten sonra çıkan "HAYAT, ÜLKÜ, FİKİR HAREKETLERİ, KÜLTÜR HAFTASI" gibi dergiler böyle bir ANA DÜŞÜNCE'ye bağlı olmadıkları için uzun süre yaşayamamışlardır. Peyami Safa "Tür Düşüncesi Dergisi'ni çıkarırken böyle düşünüyordu. Bazı dergileri de, mesela "KADRO DERGİSİ"ni maddiyatçılıkla suçluyordu.
Türk Düşüncesi Dergisi 1953 yılında çıkmaya başlamıştır. Dergi daha ilk sayısında Türk Düşüncesi'ni Batı Düşüncesi'ne karşıymış gibi bir hava yansıtmıştır. Netekim ilerleyen yıllar sonra Türk Sağı Peyami Safa'ya sahip çıkmıştır.
Peyami Safa ilginç bir fikir adamı idi. Maddiyatçılığa karşı maneviyatçıdır. O yıllarda böyle yazmak, böyle görünmek moda idi. Dünya iki bloka ayrılmış, Batı Cephesi materyalist fikir ve düşüncelerle, felsefeye bağlı gösteriliyordu. Peyami Safa bir fikir adamından alıntı yaptığı ile bu dünya görüşünün yeni bir ahlak yaratmaktan aciz olduğunu söylüyordu.
Peyami Safa, Türkiye'de çok partili hayatın başlaması, demokrasiye geçiş yapılması üzerine Batı Düşüncesi'ne yan çizen fikir adamlarındandı. Tabii onun gibi saf değiştirenler de vardır. Atatürk ve İnönü Dönemleri'nde devletçi, yenilikçi, reformist olduklarını söyleyenler Demokrat Parti iktidarı zamanında muhafazakâr, gelenekçi olduklarını söyleye durmuşlardır. Belki baştan beri öyleydiler de Atatürk ve İnönü sahneden çekilince gerçek hüviyetlerini ortaya çıkarmışlardır. Dünden bugün fötr şapkanın altında fes, saklayanlar birbir görülmüşlerdir. İkbal ve iktidarı bir başka cephede aramışlardır. Bu değişimi normal bulanlar da olmuştur. Belki de her toplumda bunlar vardır. Şimdi durum daha net görülüyor.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol