TÜRK PARASI ÜSTÜNDE RESMI BULUNAN FATMA ALIYE HANIM HAKKINDA

Yeni Türk paralarindan elli liranin üstünde resmi bulunan ünlü devlet ve kültür adami Ahmet Cevdet Pasa’nin kizi Fatma Aliye Hanim (Topuz) hakkinda ulusal basinda çikan tartismali yazilari bir kenarda birakarak, Fatma Aliye Hanim’in edebi kisiligi üzerinde durmak istiyoruz. Edebiyat tarihinin onu nasil anlattigini ele alarak okuyucularimizi bilgilendirmeye çalisacagiz. Fatma Aliye Hanim’in dedesi Kirklareli’nin ünlü ailelerindendir. Zaman içersinde aile Kirklareli’nden Bulgaristan’in Lofça Kasabasi’na göç etmis, Ahmet Cevdet Pasa orada, kizlari ise Istanbul’da dogmuslardir. Özel ögrenim görüp yetismislerdir. Gerek Fatma Aliye gerekse Emine Semiye genç yasta edebiyat alaninda görünmüs iki kültürlü genç kiz olarak dikkati çekmislerdir. Edebiyat tarihçisi Nihat Sami Banarli yazdigi “TÜRK EDEBIYATI TARIHI” adli kitabinin “Avrupa-i Türk Edebiyatinin Kadin Sanatkarlari” bölümünde bu iki kiz kardes hakkinda, özellikle Fatma Aliye Hanim için sunlari söyler:

“1880 yillarindan sonra, Ahmet Cevdet Pasa’nin iki münevver kizi, FATMA ALIYE ve EMINE SEMIYE Hanimlar, Türkiye’de “ROMAN”, “Hikaye, ilmi, edebi, pedegojik (egitim) makale, tetkik, biyografi ve monografi sahalarinda, devirleri için gerçekten ileri eserler yayimlayan ilk kadin yazarlarimizdir.”

Edebiyat tarihinin kaydettigi bu bilgiye göre Fatma Aliye Hanim Türk edebiyatininda roman yazan ilk kadini olmaktadir. Süphesiz Fatma Aliye Hanim Osmanli kültür ve egitimi ile ve özellikle babasi Ahmet Cevdet Pasa’nin terbiyesi altinda yetismis, zamanin siyasi çalkantilari ve fikir hareketleri içersinde yazar olmuslardir. Sosyal olaylar, Fatma Aliye Hanim’in cesaretle ele aldigi konulardir. Hatta o, kendi yazdigi romanlar disinda, yabanci yazarlardan da çeviriler yapmistir. Düsünün ki Fatma Aliye Hanim’in yasadigi o yillar, kadinin sayilmadigi yillardir. Bu yüzden o, uzun zaman yazilarinda ismini saklamak zorunda kalmistir. Nihat Sami Banarli onun yazilarinda “Bir Hanim” imzasini kullandigini yazmaktadir. “Imzasini Türk kadinliginin roman sahasindaki ilk zaferi olan, “MUHADERAT” isimli romaninda kullandi. Yani “Örtülü, namuslu Müslüman Kadin Kitabinda” “UDI” adli romani ise, eski aile ve kadin toplantilarini” anlatmaktadir. Fatma Aliye Hanim babasi Ahmet Cevdet Pasa’yi da “AHMET CEVDET PASA ve ZAMANI” adli bir baska kitabinda anlatmistir ki bu kitap bir monografidir.

Fatma Aliye Hanim, ulusal basinda Atatürk Dönemi’ni anlamadigi için elestirilmektedir. Ancak koyu bir Osmanli Kültürü ve terbiyesi altinda okumus, yetismis bir insanin ATATÜRK DEVRIMI’ni anlamasi kolay degildir. Bir takim çemberlerin, birtakim tabularin kirilmasi gerekirdi ki  o, bunu yapamamistir. Örnegin, onun çagdasi olan Halide Edip de Atatürk’ü pek anlamis bir roman yazari degildir. Atatürk gibi “HÜRRIYET BENIM KARAKTERIMDIR” diyen bir kurtariciya, bir büyük ulusun korumasi altina girmeyi önermistir. Bugün dahi cumhuriyet döneminde yetisip de Atatürk’ü anlamayan nice okumus ve aydin dedigimiz insanlar vardir. Bizim için önemli olan Fatma Aliye Hanim’in ILK KADIN ROMANCI olmasidir. Tabii köken itibariyle Kirklarelili olmasi itibariyle de Kirklareli ve Trakya’nin yetistirdigi ilk kadin roman yazari sifatini tasimasidir.

                                   nazifkaracam@gazetetrakya.com        

 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol