Bazi edebiyatçilar ve yayinevleri Türkiye'de dergiciligin krizde oldugunu ileri sürmüslerdir. Dergi alan ve okuyan Insanlarin giderek azaldigini yazip durmuslardir. Örnegin Murat Belge bu gerçegi söyleyenlerdendir. Hatta bu konuda daha da ileri giderek eskiden yetismis olan ünlü edebiyatçilar ayarinda edebiyatçi da yetismedigini belirtmistir.
Dergi satis ve okuyucularinin azaldigini ben de gözlemlemisimdir. Öteden beri âdetimdir ilk çikan dergiyi alir, içerigini gözden geçiririm. Begendigim bir dergi ise abone olur, kitapçimdan alirim. Fakat son yillarda çikan dergilerin birkaç sayi çiktiktan sonra ortadan kaybolduklarini görerek, yaptigim arastirmada yayinlarini durduklarini, tasra kitapçilarina göndermediklerini ögrenmisimdir. Bir yayinevi tasra kitapçilarina dergi ve kitap göndermekten vazgeçmisse bunun birinci nedeni okuyucu olmamasidir. Türkiye dergicilikte bu noktadadir. Kendi yöremizde de bu krizi izlemek mümkündür.
Geçmiste Kirklareli'nde ilk dergiyi Halkevi çikarmistir. Halkevleri tarihinde Kirklareli Halkevinin çikardigi bu "BATI YOLU" adli derginin fazla ömürlü olmadigi yazilidir. 1960’li yillarin basinda Kirklareli Ögretmenler Dernegi "ÖZVERI" adli bir dergi çikarmaya baslamistir ki bu dergi de 8-10 sayidan sonra yayinini durdurmustur. Ondan sonra da Kirklareli'nde Savas ERDEM'in 3 yildan beri çikardigi CEP SANAT Dergisinden baska bir dergi hatirlamiyorum. Yalniz geçen yil ÖNADIM Gazetesi "RUMELILIFE" adinda bir dergiyi çikarmaya çalismis ise de bu dergi de birinci sayidan sonra çikmaz olmustur.
Çikan, kaybolan dergiler Türkiye'de ne kadardir bilmiyorum ama dergicilige özenenler çoktur. Galiba su sira Türkiye'de ciddi anlamda yayinlarini sürdüren 10-15 dergi oldugunu tahmin ediyorum. Bu dergilerin bazilarini kurumlar, bazilarini da sirketler çikarmaktadir. Bunlarin da okuyuculari zannedildigi kadar çok degildir. En fazla okunan derginin 3-4 bin dolayinda oldugunu düsünmek mümkündür.
Dogal ki ülkemizde kitap satislari da ileri ülkelere göre düsüktür. Geçenlerde bir yerde okumustum, ileri ülkelerde yüzbin basan bir kitap, Türkiye'de ancak iki veya üçbin basilmaktadir. Basimi ve okunmasi çok olan kitap ülkemizde parmakla sayilacak kadar azdir. O halde sorun nerede?
Bize göre egitim sistemimiz kitap okumayi tavsiye etmiyor. Yetisen kusaklarin kitap okuyup okumadiklarini denetleyecek bir yöntem bizim egitim sistemimizde yoktur. Bu nedenle dünyada en az kitap okuyan bir ülkeyiz. Sondan birinciyiz. Bu vahim bir durumdur. Kitapsiz büyüyen, kültürsüz yetisen kusaklarla bir yere varmak mümkün degildir. Kirklareli Kültür Sanat ve Edebiyatçilar Dernegi (KIRKSEDER) okumayi tesvik baglaminda birtakim seçenekler üzerinde çalismaktadir. Çalismis, fakat sonuç alamamistir. Galiba insanlar “okuma özürlü.”
CEP SANAT’tan alinti.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol