"Türkler, yapilari geregi yönetici bir toplum olmuslardir. Ve eger egemenlik güçleri kaybolur da kiliçla fethettikleri yerleri yine kiliçla ellerinden alinirsa, yok olup gideceklerine inanirlar."
Elimdeki "TÜRKIYE 1915" adli kitabin arka kapaginin bir bölümünde bunlar yazili. Bu kitabi yazan "Emekli Osmanli Imparatorluk Hükümet Danismani" Alman Paul R. Krause. Kitabin adindan da anlasiliyor ki 1915 yilinda Osmanli Hükümetinde Alman kökenli danismanlar vardir. Enver Pasa'nin bir gecede, kendisi dahil, tüm Alman subaylari generallige terfi ettirdigini biliyorduk ama hükümette de danismanlar bulundugunu simdi ögreniyoruz.
Balkan Savasi'nda Osmanli Devletinin Disisleri Bakani Ermeni idi. 1914 Birinci Dünya Savasi'nda da Osmanli Hükümetinin Danismanlari yabanci kökenlidirler. Osmanli ordusu Alman subaylarinin komutasi altindadir. Bu duruma itiraz eden o siralar rütbesi küçük olan Mustafa Kemal'i dinleyen olmamistir. Dinlememislerdir ama Balkan Bozgunu'ndan, Birinci Dünya Savasi yenilgisinden ve 1920 Yunan isgalinden kurtulamamislardir. Taki Mustafa Kemal Anadolu'ya geçip halki örgütleyinceye, Türkiye Millet Meclisi'ni kuruncaya, yeni bir ordu olusturuncaya, iç ve dis düsmanlari yeninceye, Lozan Anlasmasi imzalanincaya ve cumhuriyet ilan edilinceye kadar Mustafa Kemal hep hakli çikmistir.
"TÜRKIYE 1915" adli kitap bu benim dediklerimi anlatmiyor. Anlattigi sey bu olaylari yasayan Türkiye'nin içinde bulundugu sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal durumdur. Bir ülkenin Kargasa ve Alacakaranlik bir dönem yasamasi tesadüf degildir. Bunun nedenleri olmak lazimdir. Iste bu kitap genel olarak bunlari anlatmakta, bir takim ilginç tespitlerde bulunmaktadir. Ben kitabi alip okumak isteyenler için kitabin içindeki bazi konulari yazmak istiyorum:
"Ülke (Osmanli Ülkesi), Toplum (Etnik Gruplar) ve bu gruplarin içinde TÜRKLER, Osmanli topraklarinda Arap ya da Arapça konusan halklar, ki dokuz grupta toplanmaktadir. Buraya kadar yazdiklarim kitabin birinci ve ikinci bölümlerinde yer almaktadir. Bundan sonraki bölümlerde ise Tarih, Anayasa ve Yönetim, Ekonomik Yasam, Maddesel Kültür, Ruhani Geleneksel Kültür, Diger Devletler ve Almanya ile Iliskiler yer almaktadir. Ancak bu konularin içinde o zamanlarin Türkiyesi'ni anlatan bilgiler yaninda bugünün Türkiyesi'nin içinde bulundugu sartlara da isik tutacak bilgiler bulunmaktadir. 152 sayfalik bir kitap ama içi bilgilerle dolu.
Geçmisten günümüze kadar Osmanli Devleti, Osmanli Türkiyesi ve Mustafa Kemal'in kurdugu YENI TÜRKIYE üzerine çok kitaplar yazilmistir. Yazilmaya da devam edilmektedir. Türkiye'yi yönetenler, yönetmeye talip olanlar ve yetisen kusaklar bu kitaplari okusalar ülkeyi yönetmekte çok daha yetkin olurlar. Ancak biz, okuyan bir toplum degiliz. Sanki dünyada okumadan da uygarlasan bir ulus oldugunu, olacagini ispata çikmis bir halimiz vardir. Oysa dünyada okumayan, egitimlerini gelistirmeyen uluslarin kalkindiklarina iliskin bir örnek yoktur. Okumayanlar, akli ve zekayi toplumsal kilmayanlar hep geri kalmislardir.
Ve kitap okundukça yine anlasiliyor ki yazar dosyalardaki bütün bilgilere sahiptir ve ayni zamanda o zamanki Türkiye'yi dolasip görmüs, bir takim tespitler yapmistir. Ne de olsa Osmanli Imparatorluk Danismani'dir. Bir insan danisilacak kisi olunca onun hemen hemen her seyi bilmesi gerekir.
Okuyucularima "TÜRKIYE 1915" kitabini tavsiye ederim. Okuyani sikmayan, merak uyandiran ve tatli bir tarih, ders alinacak bir geçmisi ögreten kitap…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol