Üyesi oldugum Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nden cep telefonuma “yazar Demirtas Ceyhun’u kaybettik” bilgisi geldi. Hemen kütüphanemde bulunan kitaplarina baktim. Ikiser, üçer, beser baski yapan kitaplar.. Adlarini söyleyeyim: “Ah su “Karabiyikli Türkler”, “Ah Su Biz Göçebeler”, “Soguk Savas Yazilari”, “Aydinlarimiz Ve Laisizim”, “Kod Adi: Ulu Hakan”, “Ah Su Osmanlilar.” Bunlar Demirtas Ceyhun’un bendeki kitaplari. “GÖÇEBELER” kitabini 1995 yilinda imzalayip bana vermis.
Demirtas Ceyhun güçlü ve üretken bir yazardi. Her yazisi ve kitabi kültür boyutlari olan emek karsiligi eserlerdi. Daha çok Cumhuriyet Gazetesinin sayfalarinda görülmüs bir yazardi. Son zamanlarda, hastaligini söylendigi günlerde Aydinlik’ta yaziyordu.
Kendisinin kitapevi vardi. Uzun yillar Yazarlar Sendikasi Baskanligini yapti. “Asilacak Adam-Aziz Nesin” en çok satan kitaplarinin basinda geliyordu. Saniyorum baski sayisi 200 bine yakindi. Okunan, sohbetleri dinlenen bir yazardi. Osmanli’yi, Osmanliligi iyi bilenlerden ve yorumlayanlardandi. Yanilmiyorsam “Osmanliligin bir Gerilik Hastaligi” oldugunu söyleyip yazan oydu. Sosyalist bir yazardi. Türk Solu üzerine kafa yormuslardan biriydi. Süphesiz Cumhuriyet Aydini idi. Cumhuriyetin yüksek düzeyde yetistirdigi aydinlardan ve yazarlardandi. Bunlar Türkiye’de az sayida insanlardir. Ama artik onunda kalemi sustu. Zaten bir gün geliyor insanlar susuyor. Yazarlar da yazmaz oluyor. Doganin (tabiatin) raconu böyle. Yasarken yasamamis oluyor insan. Sonra da unutulup gidiyor.
Demirtas Ceyhun’un unutulacak bir yazar olmadigini düsünüyorum. Türkiye yakin geçmisi tartistikça, siyasi çalkanti ve açmazlara düstükçe Demirtas Ceyhun’u hatirlanacak, kitaplarina bakilacaktir. Yakin tarihin, cumhuriyet öncesi dönemin olaylari ve yorumlari onun kitaplarinda bolca yer tutmaktadir. “Göçebe” ve “Kara Biyikli Türk” onun tiplemesidir. “Yürüyen Türk” yani göçmen Türk onun kaleminde bir baska biçimde ifade bulmustur. Bu konuyu anlatan kitabinda destansi bir boyuta ulasmistir.
Bizim yakin tarihimizde Osmanliligi halkin ve okuyanin anlayabilecegi sekilde anlatan Aziz Prof. Dr. dostum Cahit Tanyol’dan sonra Demirtas Ceyhun gelir. Osmanlilik, Osmancilik bizim Cumhuriyet Dönemi’nde bir takim okumuslarin ve siyasilerin taraf olduklari geçmistir. Osmanli, Anadolu ozaninin dile getirdigi gibi ekmede, biçmede olmayan fakat halkin sofrasinda olan insandir. Onu gelecegimizin sirtinda bir kambur gibi görenler de vardir. Arap basini bugünkü iktidari Osmanli Devleti’ne benzetmektedir. Demirtas Ceyhun bu dönüsümün üzerinde çok durmustur. “Yeni Osmanliligin” Türkiye’yi nereye götürecegini sorgulamistir. Söyledigi Laik Cumhuriyet’in, Mesrutiyet türü bir yönetim biçimine dönüsmesidir. Bu olur mu? Olur mu olmaz mi bunu zaman gösterecektir. Ancak Türkiye’de Osmanliliga dönüsün çok çesitli örnekleri ve görüntüleri vardir. Toplumsal rahatsizligin içinde ve temelinde bunun bulundugu gözden kaçmamaktadir. Mücadele bu baglamda yapilmaktadir.
Ne diyelim? Demirtas Ceyhun’a Tanri’dan rahmet, ailesine bassagligi diliyoruz. Kandil menzilde sönmüstür. Her insanin sonu böyle, bir varmis bir yokmus olacaktir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol