"Tarihimizde elveda Rumeli dedik ama elveda Türkiye dedirtmeyecegiz"

MHP Genel Baskan Yardimcisi ve Izmir Milletvekili Oktay Vural, Basbakan Recep Tayip Erdogan'in önceki günkü konusmasina atifta bulunarak; "Basbakan konusmasinda oligarsik diktadan bahsediyor. Daha büyük diktatörlük var mi? 7 yildan bu yana ümügümüzü siktilar Türkiye'de" dedi.

MHP Kirklareli teskilati ve partililerle bulusan Vural, "Trakya ile bulusmamiz biraz geç oldu ama Trakya tuttu mu da birakmaz. Trakya'nin güzel insanlari oldugunu biliyoruz. Sizlere kendimizi anlatacagiz. Tarihimizde elveda Rumeli dedik ama elveda Türkiye dedirtmeyecegiz" diye konustu.

MHP Genel Baskan Yardimcisi ve Izmir Milletvekili Oktay Vural, parti çalismalari ve konferans için geldigi Kirklareli'nde Akkuskaya Otel'de düzenlenen sabah kahvaltisinda, il ve ilçe teskilati ile partililer ve muhtarlarla bir araya geldi. Burada davetlilere bir konusma yapan Vural, Türkiye'nin belirsiz bir sürece dogru sürüklendigini, halkin bu süreci endise içinde izledigini belirtti. Vural, "Sizleri buraya getiren Türkiye'dir. Sizleri endiselendiren kafanizda bir takim sorular var. 'Türkiye'de ne oluyor nereye gidecegiz' diye. Gerçekten bugün maalesef Türk Milleti ve Türk Devleti açikçasi nereye dogru yol alindigi bilinmeyen bir meçhule sürüklenmektedir ve bu meçhule sürüklenen bir Türkiye de insanlarimizda endise içindeler.

Bugün öyle bir Türkiye'de yasiyoruz ki kimligimizi tartisiyoruz. Öyle bir Türkiye'de yasiyoruz ki Cumhuriyeti tartisiyoruz. Bütün bunlar aslinda bu cografyada bizi var kilan ve bu cografyayi vatan kilan degerlerin tartismaya sokulmasi, gevsetilmesi ve asindirilmasidir. Öyle bir Türkiye'de yasiyoruz ki asindirilmadik milli bir degerimiz kalmadi. Her bir degerimiz ve kurumumuzu ayaklar altina alan, tarihine ve emanetlerine hiyanet ettirilen bir süreç var. Ben bundan bahsederken tarih yapmis Türk Milletinden bahsediyorum. Emaneti aldigimiz Türkiye'de ne acidir ki emanetlerimize el uzatiliyorlar, dil uzatiyorlar. Gelecegimizi konusacagimiza geçmisimizden kopartiliyoruz. Geçmisi olmayanin gelecegi olmaz" dedi.

"Bir sindirme operasyonu var"

Bir sindirme ve korkutma politikasinin yürütüldügünü öne süren Vural, "demokrasi" adi altinda insanlarin "baskiya" maruz kaldigini iddia etti. Vural, "Bireysel yalnizlasma, korku ve sindirme Türkiye'nin her yerine hakim oldu. Demokrasi adi altinda yapilanlarla aslinda insanlarin görüs ve düsüncelerini açiklamada önemli ölçüde bir korkuya bir baskiya hatta siddete maruz kalmaktadirlar. Bu gün gazetelerimiz vatandaslarin sorunlarini dile getirmekten korkuyor. Kirklareli'nde vatandasin dertleri konusulmuyor. Çözüm aranmiyor. Bir kisi bir sey demeye kalktigi zaman 'acaba bir sey yaparlar mi' diye düsünüyor. Gerçekten bir sindirme operasyonu var. Oysa biz Cumhuriyeti birinci sinif vatandas olmak için kurduk. Hakkimiz var, sorumlulugumuz da var. Ama bizim hakkimizi koruyan hakkimizin pesinde kosmamiz gereken insanlar olarak görmek yerine bizi kula kulluk etmesi gereken insanlar olarak görüyorlar. Bizi adeta istedigi zaman kullanilan istedigi zaman iradesi alinan aldatilan kandirilan insan yerine koyuyorlar. Koca koca gazeteler televizyonlar hepsi. Medya bölünüyor medya satin aliniyor. Kurumlar birbiri ile çatistiriliyor, kurumlara güven kalmiyor. Soruyorum; bugün geldigimiz çatismaci ortam içinde yargiya güven sifirlaniyor, orduya güven sifirlaniyor. Bugün geldigimiz Türkiye’de maalesef Ankara kendi ürettigi senaryolarla toplumun kafasini karistiriyor, toplumu tehdit ediyor. Bugün TEKEL isçileri hakkini ararken Bakan kalkiyor 'tek suçumuz merhametli olmak' diyor. Biz kimseden merhamet beklemiyoruz. Insanlarin hakki hukuku vardir. Beni yöneten adamlarin karsinda ben kul degilim. Senin görevin bu millete hizmet etmek, minnettar olmak. Ama gelin görün ki bütün bu ortam içinde her bir kesim asagilanmakta horlanmaktadir" diye konustu.

"Bizi köle gören bir zihniyet var"

Ülkenin geldigi noktada tarimla ugrasan kesimin tarimdan, sanayideki üretici kesimin üretimden uzaklasmaya basladigini, hazir tüketen bir toplum yapisinin dogdugunu ifade eden MHP'li Vural, Cumhuriyet tarihinin en büyük krizinin yasandigini savundu. Vural, söyle konustu;

"Tarladaki ürüne el atilmistir. Tarlada üretim yapmak açikçasi insani fakirlestirmektedir. Çünkü ektigi, biçtigi yerde maliyetler artmis, ürün para etmiyor. Üretici sanayici üretmekten vazgeçiyor 'ucuz ithalat yapayimda biraz para kazanayim' diye düsünüyor. Esnaf siftahsiz kepenk kapatiyor. Emeklinin son 4 yilda yüzde 30 gerçek manada satin alma gücü azalmistir. Cumhuriyet tarihinin en büyük krizini yasiyoruz su anda. Bir ekonominin amaci insana is bulmaktir as bulmaktir. Ancak bu ekonomi modelinde maalesef insanlar isini kaybetmistir, asini kaybetmistir. Bugün Türkiye'de Devletin yerine milletin borç krizi var. Bu milletimiz gelecekteki gelirlerini simdiden harcadi. Umut yok. Maalesef umutta kalmadi. Umutta tüketildi, pembe tablolari hatirlayin 'iyi olacak iyi olacak' denildi. Ama bu kadar borçlandirdiklari milletimiz maalesef ciddi bir kriz içine girdi. Toprak bizi doyurmuyorsa, üretim kaynaklarimizi isletemiyorsak biz Kirklareli’de insanlarimiza nasil is bulacagiz? Eger sen halen 1.5 milyon genci üniversite kapilarinda bekletiyorsan egitimli genci üretime aktaramiyorsan nereye gidecegiz? Biz bu ülkenin serefli birer Türk vatandasi olarak bu insanlarimiza sadece asgari ücretle geçinmeyi zihniyet olarak mi gösterecegiz. 500-600 lira ile is bulduk diye sevinmeli miyiz? Biz buna mahkum muyuz? Mecburmuyuz? 'Torba torba dagitiyoruz daha ne istiyorsunuz' diyor. Bakiyorsunuz üç paket makarna... Lütfetmis adamlar. Sogani ekiyorsunuz para etmiyor, patates ekiyorsunuz para etmiyor. Ankara varoslarinda sogan patates dagitiyorlar oy aliyorlar. 'Bakin size sogan patates dagitiyoruz' diyorlar. 2 torba kömür dagitiyorlar 'daha ne olsun size kömür getirdik' diyorlar. Bu bizi köle gören bir zihniyet. Ben bir milliyetçi olarak insanlarimizin iradesinin bu sekilde açikça baski ile yoksullukla her seyle yönetilmesi ve hakimiyet altina alinmasini kabul edemiyorum. Demokrasi dogru tercihlerle, hür tercihlerle belirlenen yönetilenin belirledigi bir sistemdir. Ama nerede? Kömüre muhtaç insan 'kömür gelmezse ne olacak' diye düsünüyor. Kalem kullanan adam 'acaba sunu yazsam basima ne gelir' diye düsünüyor."

"Askeri yipratmanin bir faydasi yok"

Toplumun sindirildigi ve korkutuldugu bir ortamda demokrasiden bahsedildigini ifade eden MHP Genel Baskan Yardimcisi Oktay Vural, AK Parti Hükümetini "diktatörlükle" suçladi. Milletin tehdit edildigini, askerin yipratilmaya çalisildigini söyleyen Vural, Hükümetin "magduru" oynadigini savundu. Vural, "Bugün kalkmislar demokrasiden bahsediyor. Basbakan dünkü konusmasinda oligarsik diktadan bahsediyor. Daha büyük diktatörlük var mi? 7 yildan bu yana ümügümüzü siktilar Türkiye'de.

Tozlu raflardan çikardiklari bir takim planlarla milleti tehdit ediyorlar. 7 yildan bu yana tek basina iktidar olarak Türkiye'yi yönetiyorsunuz. Bir taraftan yönetiyorlar bir taraftan 'oy müdahale ediyorlar' diyorlar. Ben bir tane müdahale edeni görmedim. Masallah gül gibi geçinip gidiyorlar. Sayin Cumhurbaskani söylüyor 'hiçbir zaman olmadigi kadar devletin zirvesinde uyum var' diyor. Bir taraftan 'uyum var' diyorlar bir taraftan saldirip duruyorlar. Askerimizi, ordumuzu yipratmanin kime ne faydasi var? Ordunun müdahalesini istemeyiz ama orduyu yipratmanin ne faydasi var? Bunlarin üzerinden siyaset yürütüyorsunuz. Bunlara kargalar güler. Her sey onlarin elinde degil mi? Medyanin yüzde 80'i onlarin elinde degil mi daha ne istiyorlar? Ne yapacaklar bizi bilmiyorum. Hapishaneye mi attiracaklar, idam mi ettirecekler ne istiyorlar gerçekten bilmiyorum. 7 yildan bu yana ülkeyi tek basiniza kral gibi yönetiyorsunuz. Bu millete reva görülmeyecek ifadelerle saldiriyorsunuz. Insanlarin Trakya’da bu endiseleri yasadigini biliyorum. Ama umutluyum bunlara pabuç birakacak degiliz" dedi.

"Artik milletin seçimi olmali"

Ülkenin sorunlarinin zamanla çözülecegine inandigini kaydeden Vural, ancak seçim yapma vaktinin geldigini ifade etti. Vatandasin sandik basina geldiginde dogru karari vermesi gerektigini belirten Vural, süreç içinde AK Parti Hükümeti'nin oy için "baska yollar" uyguladigini iddia etti. Vural sözlerini söyle sürdürdü;

"Hiçbir ayrimiz gayrimiz yok. Biz bir çinariz. Kökümüz var. Yapraklarimiz var. Ama kökten koparilirsak bu yapraklari bir rüzgar gelir götürür. Benim asil endisem bu. Beni Cumhuriyetimden, tarihimden, köklerimden kopardiklari zaman istedikleri gibi oynayabilirler. Bunda siyaset olmamasi lazim. Siyasal tercih yok bu konuda. Hepsi bizim. Degerler bizim. Cumhuriyet bizim. O bakimdan bu süreç ve bundan sonraki seçimin milletin seçimi olmasi lazim. Türkiye büyük bir potansiyele sahip. Türkiye bu tip kimlik tartismalari ile enerjisini içine akitmaz, bu tartismalar neticesinde siyaset sekillenmez ise bence Türkiye'nin gelecegi çok parlaktir. Ama endisemiz bu enerjinin Türkiye'nin içine akmasi ile bedelini milletin ödeyecegi bir sürece gidilmesidir. Bu gibi oyunlarin bitirilmesi gereklidir. Bir takim planlarla bizi tehdit ediyorlar. Bu noktada bu planlar üzerinden de medet umuyorlar. Asker-sivil gerilimi üzerinden siyaset yapiyorlar. Insanlari bu konularda tartistirmak istiyorlar. Demokrasi dedigimiz bu süreç içinde sorarlar adama 28 Subat'ta 'ben görüsümü degistirdim' diyen kim? Bunu seçimlerde kullanan kim? Sensin. Simdi de acimasizca asker üzerinden siyaset götürüyorlar. Bu acimasizliktir yanlistir. Arinç'a suikastla ilgili seyler vardi. Ne oldu? 'Bana geçmis olsun demediler' diyor. Sen Manisa'dasin adamlar Ankara da. Bizim aklimiza hakaret ediyorlar. Görünen o ki size bir sey veremeyenler bu gün baska yerlerden medet umuyorlar. Artik milletin seçimi olmali. Sandik önümüze gelecektir. Bu seçim sandiginda bir karar ani olacaktir. O asamada hiçbir sey islemeyecektir. Seçim olacaktir. Trakya ile bulusmamiz biraz geç oldu ama Trakya tuttu mu da birakmaz. Trakya'nin güzel insanlari oldugunu biliyoruz. Sizlere kendimizi anlatacagiz. Tarihimizde elveda Rumeli dedik ama elveda Türkiye dedirtmeyecegiz."

MHP'li Vural konusmasinin ardindan partililer ile birlikte Kirklareli sokaklarinda esnafla görüsmelerde bulundu.

Daha sonra Babaeski Ilçe Teskilati tarafindan Belediye Dügün Sarayi'nda düzenlenen konferansa konusmaci olarak katilan Vural Kavakli Beldesi'ne geçerek Park Kahvesi'nde kahve toplantisina katildi.