Terkin; "Biz Kırklareli hareketini başlattık"

Geçtiğimiz günlerde Kırklareli Ak Parti il Başkanı Hüsmen Terkin ile Kırklareli'nde yaşananlar ve Kırklareli'nde parti içindeki yürütülen genel çalışmalar hakkında özel bir röportaj yapma imkânı bulduk.
Hüsmen Terkin açıklamalarına şöyle başladı;
"Biz iktidar partisi olarak vatandaşımızın sorunlarını çözmek ile mükellefiz. Başbakanımızın dediği gibi onların hizmetçisiyiz, hatta ben biraz daha ileriye giderek onların amelesiyiz diyorum. Çünkü amele her taşın altına eline sokmak zorunda. Amele fedakârdır, cefakârdır, her işi yapmak zorundadır. Bizim de öyle bir zorunluluğumuzun olduğunu biliyor ve hissediyorum.
Bu amelelik sırasında yaptığımız hatalar ve verdiğimiz rahatsızlıklar olabilir. Ancak biliyorsunuz ki cefa çekmeden rahatlık olmuyor. Bizler vatandaşımıza rahatsızlık vermeden rahat ettirmek istiyoruz ve vatandaşa karşı herkesin dürüstçe ve açık olması gerekiyor.

Vatandaşa güzel bir dille neyi niçin ve neden yapıldığını ve hedeflerinizi anlatırsanız verdiğiniz rahatsızlığı ve yaptığınız işlemi vatandaş daha rahat anlıyor. Bizler de şu an onu yapmaktayız.
"Kırklareli kazanacak, halk kazanacak"
Şu an için Kırklareli'ni biz geleceğin Belediyesine hazırlıyoruz. Daha önce bildiğiniz gibi mahalle divanları yaptık. Bunlara da devam ediyoruz. Her akşam buraya 80-100 kişi geliyor ve hafta'nın yedi günü yetmez olmaya başladı. Önceleri bizler toplanmak için peşlerinden koşuyorduk. Şimdi vatandaşlar zorluyor "Toplanıyoruz" diye.
Mahalle teşkilatlanmalarımız bitti. Şimdiki toplantılarımız ise sandık müşahitleri ile oluyor ve onlarda yüzde 90 oranında bitti. Kalabalığı salonlar almıyor artık. Kendi odamı bile toplantılarda hizmete açıyor ve vatandaşlarla burada işlerimizi, toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz.
Biz Kırklareli hareketini başlattık. İnsanlarımızın heyecanını görmek benim çok hoşuma gidiyor. Bana diyorlar ki; "Başkanım biz Kırklareli'nde artık bu işe inandık diyorlar." Bende açık ve net olarak şunu rahatlıkla söylüyorum; Halk inanmış durumda. Vatandaş istiyor bizleri. Ben de bütün Ak Parti'ye gönül vermiş kardeşlerimize sesleniyorum; Halk bizim önümüzde gidiyor onlara rehberlik edin. Bizim işimiz bundan sonra rehberlik olmalı.
Geçenlerde bir arkadaşımızın Keşan'da cenazesi vardı oradaydım. Oradan İstanbul'a geçmeyi düşünüyordum. Arkadaşları aradım: "Hal ve vaziyet nedir" diye. "Başkanım vatandaşlar geldi. 80-90 kişi burada sizi bekliyorlar" deyince anladım ki vatandaş bu yol için baş koymuş. Önceden bu kadar insanı bir araya getirmek çok zordu, şimdi ise vatandaş zorluyor ve kendisi bizleri yönlendiriyor. Bizleri burasını kazanmaya mecbur tutuyor artık. Bizden en büyük istekleri hata yapmamak.
Bize söyledikleri şu; "Sizler rehberlik yapmayı iyi biliyorsunuz, bunun eğitimini aldınız, yaşadınız ve gördünüz. İstanbul'daki bilgi birikimlerinizi buraya getirdiniz, getiriyorsunuz. Ne olur bize rehberlik yaparken bizim hevesimizi, heyecanımızı kursağımızda bırakacak bir hata yapmayın ve önümüzü kesmeyin."
Önümüzdeki günlerde Allah kısmet ederse Mahalle divanlarımız, Kadın Kolları ve Gençlik Kolları toplantılarımız yine devam edecek. Ben buraya gelen vatandaşlarıma da söylüyorum; Sadece kendiniz için değil, çoluğunuz çocuğunuz ve geleceğiniz için buraya geliyorsunuz. Gençlere söylüyorum; 'Kırklareli kazanacak, sizler de kazanacaksınız. Halk kazanacak.' Biz de o kazanmaya ne kadar katkı sağlayabileceğiz onları tespit edeceğiz."
Terkin "Ben CHP'nin ne yapıp yapmadığına bakmayacağım"
Kırklareli Ak Parti il Başkanı Hüsmen Terkin'e henüz seçim tarihinin belirlenmemesine rağmen çalışmalar ve genel durum hakkındaki düşüncelerini sorduk ve bize şunları söyledi: "Şimdi Başbakanımız 2014'ü konuşmaya başladı. Bizde Başbakanımız ne konuşuyorsa oradan bir şeyler konuşmaya çalışıyoruz. Kızılcaham'da yaptığı konuşmada da 2014'e değinince, bizlerde oradan anladık ki uzlaşmada bir sorun var. Bence bu seçimlerin gününde yapılması Kırklareli'nin menfaatine. Ben bir il Başkanı olarak şunu açık yüreklilikle konuşuyorum; eksikliklerimiz mevcut. Ama şimdiki süreç bence Kırklareli'nin menfaatine ilerliyor.
Vatandaş'ta diyordur haklı olarak; "Alın bir an önce şu belediyeyi de, bizler de rahat edelim" diye. Biz vatandaşın oyunu alırken ne yapacağımızı anlatabilmemiz gerekiyor. Ben CHP'nin ne yapıp yapmadığına bakmayacağım, biz ne yapacağımıza bakacağız. Çünkü ne yapmadıklarını halk iyi biliyor bunu fazla anlatmaya gerek yok. Bulanık suyu anlatıyor vatandaşlar, kaldırımların eğriliği büğrülüğünü anlatıyorlar vatandaş. İnanın ki her konuda çok duyarlı ve neyin ne olduğunu çok iyi biliyor vatandaş. Ama CHP'liler bir ağacı yerinden kökünden alıp taşıyacaklarına kesiyorlar ve sonra yeşilciyiz diye konuşuyorlar.
Alın bir Ergene'ye bakalım; Orada bulunan fabrikalara ruhsatları Ak Partili belediyeler ve Ak Parti Hükümeti vermedi. "Arıtma tesisi kurmadan çalışın" diyende Ak Parti Hükümeti değil. O pisliğin oraya akmasına en büyük sebebiyet CHP'li belediyelerdir. Ama bir bakıyorsunuz en fazla yaygarayı da CHP'liler yapıyor ve birden çevre dostu kesiliyorlar. Peki o ruhsatları verirken neredeydiler?"
"Biz olmasak Ergene temizlenemez"
"İlk önce kendileri neler yapmışlar ona baksınlar. Bizim de eleştirilecek bir tarafımız varsa buyursunlar, eleştirsinler. Ancak ilk önce kendilerine bir bakmaya çalışsınlar.
Biz olmazsak bu Ergene temizlenmez. Bizler onların olmadığı kadar duyarlıyız bu konuda. Fabrikalara o izinleri verdiler bütün zehirlerini akıttılar şimdi de gelin siz temizleyin diyorsunuz. Ben olsam Başbakanımızın yerine geriye dönük olarak ceza kestiririm o kararı alıp uygulatan Belediyelere. Hangi Belediye olursa olsun isterse Ak Parti Belediyesi olsun. Bu ülkede kim bir hata işliyorsa cezasını çekmek zorunda, bende yapıyorsam bende çekmek zorundayım. Bu işin partiyle ve particilikle alakası yok.
Örneğin; Son zamanlarda Belde Belediyelerin kalkması konusunda yaygara koparıyorlar. Kapanacak olanların hepside Ak Parti'li beldeler. Ben oradaki başkanlarımıza da söyledim. Hiç birisine kırgın değiliz, düşman değiliz. Bir beldeye gelen ödemeler, yardımlar İller Bankasından Nüfus bazında geliyor. Nüfusun az olunca az yardım alıyorsun, çok olunca daha çok alıyorsun. Ama küçük yerlerde proje üretmek zor ve bunları yapamazsınız gelen yardımlarla sadece Belediye Başkanı'nın ve yanındakilerin maaşını karşılarsınız. Dolayısıyla hizmet yapamazsınız.
Şimdi bir sürü projemiz var. KÖYDES gibi. Bu projelerle köylerin kanallarını yapıyoruz ama beldelerin kanalları yok. Şu an tahminime göre köylerin yüzde 80'in kanalları bitmiş durumda. Kimse kusura bakmayacak gelin aklıselim kazansın diyorum.
Hislerimizle duygularımızla değil aklımızla hareket etmemiz lazım. Ben buradan CHP'li arkadaşlara sesleniyorum; İptal edilen Belde belediyeleri için hiç rahatsız olmasınlar. CHP, Beşiktaş'ın Çarşı Grubu gibi "Her şeye karşıyız" tavrı takınmamalı. Karşı olmak değil çözüm üretmek lazım."