Ilimiz Kofçaz Ilçesine bagli Topçular Köyü’nde 1997 yilindan bu yana kutlanan Topçu Baba’yi Anma etkinliklerinin bu yil 13.sü yapildi. Kirklareli Topçu Baba’yi Anma Kültür ve Sanat Dernegi tarafindan 20 Haziran Cumartesi günü Topçular Köyü’nde yer alan Topçu Baba türbesi yakinlarindaki koruda düzenlenen etkinlige yurdun dört bir yanindan binlerce alevi- bektasi dergahi katildi.
148 kuzu ve koyun 13 oglak ve 1 Dana’nin kurban edildigi bu görkemli etkinlikte AKP Milletvekili Ahmet Gökhan Sariçam, CHP Milletvekili Turgut Dibek, Kirklareli Belediye Baskani Cavit Çaglayan, AKP Il Baskani Yurdaer Ulus, CHP Il Baskani Ihsan Kazan, Il Genell Meclisi Üyeleri Aydin Karakoç, Hasan Dag, Alevi Bektasi Dernek Baskani Ali Kenanoglu da yerlerini aldi.
Kesilen kuzu, koyun, dana ve oglaklarin pisirilmesi için yapilan görev dagilimi ise görülmeye degerdi. Alevi- Bektasi mensuplarinin yani sira gelen misafirler de ellerine biçaklari alip etlerin parçalanip yemege hazir olmasinda yardimci olmaya çalistilar. Çok iyi bir sekilde yapilan organizasyon ile sabahin erken saatlerinden itibaren kaynayan et kazanlari gelen etkinlik müdavimlerini doyurmaya yetti.
Açilis gülbenkinin çekilmesi ve saygi durusu ile baslayan program, Topçu Baba’yi Anma Kültür ve Sanat Dernegi Baskani Hasan Cihan’in konusmasi ile devam etti. Baskan Cihan’in konusmasinin ardindan Edirne Ozan Agaci sairi siir okudu. Siirin okunmasi ile sahneye Sair- Ozan Hasan Öztürk ve Topçu Baba Canlari Korosu davet edildi. Hasan Öztürk’ün sazindan çikan nagmelerle birlikte koro halinde okunan türküler begeni topladi.
Yapilan gösterilerin ardindan Türkiye Alevi- Bektasi Dernegi Baskan Yardimcisi Ali Kenanaoglu yaptigi konusmasinda; ”Dostlugun sevginin barisin kardesligin oldugu yerde söz biter sazlar türküler degisler siirler olur denir, bizim sözümüz bitmiyor. Her yerde söylenecek çok sözümüz var. Çok doluyuz, demek ki bu ozanimizin saydigi degerlerde bir eksiklik var. Bu eksiklik alevi Bektasi toplumundan kaynakli bir eksiklik degil.Bu eksiklik bize duyulan kardeslikten kaynakli bir eksiklik. Biz Alevi Bektasi toplumu olarak üvey kardes muamelesi görmüsüz ve görmeye devam ediyoruz. Biz topragimizi milletimizi vatanimizi sinirlarimizi seviyoruz ve saygimizi eksik etmiyoruz. Onu korumak için ve onun birligi varligi için her türlü imkani olanagi seferber ediyoruz ve canimizi da veriyoruz. Fakat bu topraklarda, bu sinirlarda Alevi Bektasi toplumu üvey kardes olarak görülmeye devam ediyor. Bu günlerde devlet hükümet kanadiyla çesitli açilimlar ve çalistaylar meydana getiriliyor.
Degerli dostlar 3- 4 Haziran tarihinde Ankara’da yapilan devlet bakani öncülügünde yapilan çalistayda bende 35 kisi arasinda ki katilimcilardan birisiydim. Burada biz devletin hükümetin bir ezberini bozduk. O gün söyle düsünmüslerdi. Alevi Bektasi toplumunun Edirne’den Kars’a kadar Ordu’dan Antalya’ya kadar her taraftan degisik düsünceleri olan ve Alevi Bektasiler’in sorunlari ile ilgili degisik önerileri ve görüsleri olan 35 inanç önderi kurum temsilcisini bir araya getirdiler. Burada bizlere söyle bir görüs belirttiler.
Efendim bir sürü Alevi Bektasi kurumu var. Bir sürü ocak var. Bir sürü dede var. Bir sürü baba var. Kimin ne dedigini ne bilelim ya da her biri baska bir sey istiyor. O gün gördük ki hepimiz baska bir sey istemiyoruz. Orda hepimiz hep birlikte bir agiz birligine varmisçasina üstelikte hepimiz önceden kendi aramizda konusmadan istisare etmeden 5 konuda ortaklasa maddelerde bilestik. Birlesemedigimiz hususlar çok az oldu. 2 maddey, de konusuruz bunlari aramizda dedik. Döndük Sayin Bakan’a; “Sayin Bakanim biz bes maddede uzlastik. Buyurun gelin bundan sonra çözüm sizdedir. Biz artik bunlar farkli sesler söylüyorlar bunlarin her biri farkli seylerler, söylüyorlar, gibi gerekçeleri ortadan kaldirdik. Ezberi bozduk.
Neydi bu bes madde cem evleri yasal olarak ibadethane statüsüne alinsin, Madimak Hoteli müze olsun, anitsal bir eser olsun, alevi köylerine yapilan zorla camii uygulamasina son verilsin, camilerdeki duran imamlarda geri çekilsin, alevi Bektasi dergahlari sahiplerine teslim edilsin, bunlari dile getirdik. Bu maddelerde bütün katilimcilar hemfikir oldu ve döndük devletimizin temsilcisine bunlari yerine getirmenizi bir an önce bekliyoruz dedik. Uzlasamadigimiz konularda vardi çok basit iki madde idi. Bunlar hakkinda istisarelerimiz görüslerimiz kendi aramizda devam edecek. Bu arada Alevi Bektasi federasyonuna balkanlardaki Bektasi babalarindan bir mektup gelmis idi. Bu mektupta su diyordu. Imza toplamislar, babalarimiz kendi aralarinda hep birlikte ve diyorlar ki; “Bu is gönül isidir. Bu yol gönül yoludur. Bu is parayla pulla olmaz. Biz devletten maas istemiyoruz. Biz devletin memuru olmak istemiyoruz.
Biz yolumuzu yordamimizi gönülce yerine getirmek istiyoruz. Bu ise para girerse yol bozulur.” Bizde babalarimizin talebini alevi Bektasi federasyonu olarak o çalistayda sahiplendik ve onlarin taleplerini orda söyledik. Tutanaklara geçirttik. Alevi Bektasi toplumu olarak çalistayda bir Bektasi babamiz sunu söylemisti. “Alevlik ve Bektasilik etle tirnak gibidir.” Tarihin çesitli dönemlerinde çesitli farkliliklar olmus olsada günümüzde bu yol artik bir nokta da birlesmis ve ayni yola hizmet eden duruma gelmistir.
Bu nedenle Anadolu alevligi ile balkanlarda ki Trakya’daki Bektasiligi etle tirnak gibi görüyoruz. Bu nedenle federasyonumuzun ismi Alevi Bektasi federasyonudur. Bektasi babalarimizin da taleplerini taleplerimiz olarak sahipleniyoruz. Her platformda o talepleride dile getiriyoruz. Sevgili canlar çalistay yapildi hükümet bizi dinledi. Notlarini aldi. Uzlastigimiz konulari yazdi. Nedir bundan sonra bekledigimiz bundan sonra bekledigimiz bu sorunlarin samimiyet ile çözülmesidir. Artik bizden yana bir engel kalmamistir. Farkli ayri fikir yoktur.
Bundan sonra samimiyet hükümet kanadindadir. Bizim yetkililerimizde hükümetin temsilcilerindedir. Bundan sonra samimiyetlerini biz test edecegiz. Biz görecegiz. Samimilerse bu adimi atmalarini bekleyecegiz. Takip edecegiz. Eger yerine getirilmez ise 9 kasim 2008 de ankaraya 150.000 kisi olark yürüdük. 150.000 kisi ile Ankara sihiye meydaninda dolduk tastik. Sesimizi haykirdik tüm Türkiye ve tüm dünya ya tüm uluslar arasi ajanslar flas haber olarak geçti. Bu kitleyi simdi biz samimiyetimizi ifade ettik eger karsilginda bir samimiyet bulamaz isek bu sefer yüzbinler ile degil milyonlar ile toplanacagiz milyonlar ile cevap verecegiz.” diye konustu.
Kenanoglu’nun konusmasinin ardindan 13 yildan bu yana her yil Topçubaba etkinliklerinde yerini alan Hasan Usta Asik davet edildi. Epey yasli olmasina ragmen baglamasi ile kalabalik alani inleten Hasan usta büyük alkis aldi. Hasan Usta’nin muhtesem performansinin tamamlanmasi ile Ozan Mehmet Budak sahne aldi. Budak da söyleyip çaldigi birbirinden güzel eser ile sahneden alkislar arasinda ayrildi. Daha sonra Mehmet Tiryaki Baba ve Kilavuzlu Köyü Semah ekibi sahne aldi. Kilavuzlu Köyü Semah ekibinin ardindan Silivri Semah ekibi de gösteri yapti. Program son olarak Hasan Öztürk ve Topçu Baba semah ekibinin muhtesem gösterisi ile sona erdi.
Etkinliklere katilan binlerce alevi- bektasi mensubu Topçubaba türbesine giderek dualar etti. Etkinlik boyunca türbe ve çevresi bir an olsun bos kalmadi. Etkinlik programinin ardindan kesilen kurban etleri ile birlikte yapilan pilav binlerce katilimciya dagitildi. Etkinlik nedeni ile çevrede genis güvenlik önlemleri alinirken, yollarin toz kaldirmamasi için itfaiy araci da rutin araliklarla yollari isladi. Türkiye’nin dört bir yanindan gelen Alevi- Bektasi mensuplarinin katilimi ile gerçeklesen 13. Topçubaba Etkinlikleri renkli görüntülere sahne oldu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol