(Trakya Turizm Dernegi-Köy Gezileri)I

09.09.2007 pazar günü Trakya Turizm Dernegi'nin düzenledigi geziye, Dingiloglu Parkinin önünden kalkan araca bindik. Katilim ne yazik ki azdi ama kaliteliydi. Hareketten sonra dernek baskani Ali Korur bu geziyi niçin yaptik, amacimiz nedir, biz gerçekten Kirklareli'yi taniyormuyuz, Kirklareli için neler yapilabilir gibi çok çok önemli sorularin cevabini ariyoruz diyordu.
Katilimcilar, Önadim Gazetesi-Yesilyurt Gazetesi- Sairler-Yazarlar-Gazeteciler-Okul Müdürleri-Turizmciler-Halktan kisiler ile Fotografçilar dan olusan kafileydi. Gezinin güzergahi ise ilden hareketle, Dereköy Köyü, Karadere Köyü, Sükrü Pasa Köyü, Armutveren Köyü, Incesirt Köyü ve Incesirt köyüne bagli mahalle olan Karanlik Köy ile oradanda Dupnisa Magarasi'na varis. Tekrar dönüs anlatilirken fotograflar çekimi veya çesitli mataryallar toplamaya zaman var diye izah edildi.
-Heyecanliydim zira bu köylere ilk defa gidiyordum. Sair kimligimin yaninda yazacak neler neler bulacagim, kimbilir ne fotograflar çekecegim diyordum. Kesfedilmemeis ilimizin içinde bakir neler var. Ya rab nasip et diyordum. Nihayet Sükrü Pasa Köyü'nde durduk. Oraya kadar fotograflar çekmistik. Moladan faydalanip yasli birini buldum. Küçük bir söylesi yapalim dedim kabul etti. Adiniz? Ismet EDIS. Bagkur emeklisi köyde esiyle birlikte yasiyorlar. Sükrü pasa Köyü'nün eski adi Mukrosuva, sonradan Küçükova ve daha sonrada adini Sükrü Pasa olarak degistirdiler. Biz köyde 28 haneyiz, yani yetmis kisi kadar variz. Yazin disarida olanlardan gelenler olur biraz daha çogaliriz. Köyümüzün tamami Pomak Türkleri'ndendir. Bir kisi, yerli vardir. Veya göçmendir. Köyde iki tane genç vardir. Geri kalanlarin hepsi yaslidir. Bizler Selanik tarafindan Drama göçmenleriyiz. Köyümüz simdi emekliler köyü gibidir. Az az hayvancilik, orman ürünleri, sebze ve meyvelerle geçiniriz. Kendimize kadar yetistirip yasamaya çalisiyoruz. Köyümüzün cevizi meshurdur, diyor. Soru Bu köyde dügün olmuyor mu? Gençler olmayinca dügün olmaz ne dersiniz? Ah evlat benim yasim epey ilerledi. Bu köyde 10-15 yildir dügün yok, davul sesi yok. Daha kötüsü de burada 20 yili asan zamandan beri "Istiklal Marsi" okunmuyor. Bazen zamanimiz olursa sehirde rast gelirsek ne kadar çok özledigimizin acisini anliyoruz, diyor. vedalasip ayriliyoruz.
ACI ACI ACI Otobüsümüzün park edildigi yere dogru giderken, sokakda bir tane evin önünde "öküz arabasi" gördüm. Fotografini çekeyim dedim. Avluyu süpüren kadin hemen gelip müdahalede bulundu. Bende bacim öküz arabasinin fotografindan ne olacak. Buraya terk etmissiniz dedim. Insanlarin veya sizin fotografinizi çekmiyorumki. Biz Kirklareli'liyiz dedim. Cevap Beyefendi, biz namazinda , niyazinda insanlariz. Günahtir çekmeyiniz. Bende dedim ki, bacim sonuçta bir öküz arabasi sizde buraya terk etmissiniz. Olsun gidiniz buradan dediler. Tabiki çekildim. TRAKYA'DA BÖYLE BIR ACI YASAMAK. Yorum size aittir. 21. asirda. Nasil? Daha sonra hemen otobüse bindim. Geziye katilanlarda sahit oldular.
-Oradan hareketle geldik ARMUTVEREN KÖYÜ'ne. Köy kahvehanesinin önünde Muhtar ve köy halki tarafindan karsilandik. Sanki baska bir yere geldik. Insanin evinin veya kendisinin sicakligini samimiyeti, saygiyi, en önemlisi de içten kirk yillik ahbablar gibiydik. Hal hatir sorduk. Bizi tanidilar bizlerde onlari tanidik. Bu arada saatda 14.00 olmustu. Aciktik. Grubumuz da 15 kisilikti. Bize yemek çikardilar. Menü Kurufasulye-Pilav-börek-Yogurt vede köy ekmegi. Pesinden sohbetler vede çevre temizligi yaptik. Köyün fotograflarini çektik. Insanlariyla iletisim kurduk. Pomakça ögrenmeye çalistik. DEVAM EDECEK
mustafaermis@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol