Gazetemizin, yazilari ilgiyle takip edilen köse yazari Selahattin Demiraco, 8. kitabi “Türkiye’nin Aydinlik ve Çagdas Yüzü Trakya Izlenimleri” ile bir kez daha okurlarla bulustu. Kirklareli agirlikli olarak Trakya tarihini kaleme alan ve “Evliya Çelebi’yi örnek aldim” diyerek Trakya’yi karis karis gezen Demiraco, samimi bir dil kullanarak tekrar okuyucusuna kavustu.
Gazetemizde çikan köse yazilarini derleyerek, bu kitabi olusturdugunu belirten Demiraco için geçtigimiz Cumartesi günü yeni kitabinin serefine gazetemiz tesislerinde küçük bir kutlama gerçeklestirildi. Usta yazari bu anlamli gününde yalniz birakmayan Önadim Gazetesi Basyazari, Arastirmaci-Gazateci-Yazar Nazif Karaçam, Önadim Gazetesi sahibesi Öznur Tüzün, Gazetemiz köse yazari, sair-halk ozani Hasan Öztürk ve çalisanlarimiz “Türkiye’nin Aydinlik ve Çagdas Yüzü Trakya Izlenimleri” kitabinin okuyucu ile bulusmasini kutladilar.
Alkislar esliginde pasta mumunu üfleyen Selahattin Demiraco, 8. kitabi ile okuyucularinin karsisina çiktigi için çok mutlu ve gururlu oldugunu kaydetti. Önadim Gazetesi Basyazari Nazif Karaçam; “Yaklasik 25 yil tarih ögretmenligi, 15 yil ise köse yazarligi yapan Selahattin Demiraco, kendisini basariyla gelistirdi. Demiraco’yu ben Evliya Çelebi’ye benzetiyorum ve onun eserlerinin, baskalari için bir ilham kaynagi, bir baslangiç niteligi tasidigina inaniyorum” dedi.
Demiraco’nun romantik bir sair oldugunu da sözlerine ekleyen Karaçam; “Önadim Medya Grubu bünyesinde birçok sair ve yazar yetistirerek, çok önemli bir misyona imza atmistir” dedi.
“Yitik Aksamlar" ve "Yanar Tozlu Patika Yollar" isimli siir kitaplariyla Kirklareli ve Trakya'nin yerel kültür ve tarih dokusunu arastirdigi, “Anilar Denizinde Kirklareli”, "Zamanin Durdugu Yer Kirklareli", "Kalemin Ucundaki Kirklareli ve Trakya", "Adim Adim Trakya ve Kirklareli", "Trakya" isimli kitaplari yazarin eserleri arasinda bulunuyor. Önadim ve Kirklar Haber gazetelerinde düzenli olarak köse yazilarina devam eden Demiraco yeni kitabi; “Türkiye’nin Aydinlik ve Çagdas Yüzü Trakya Izlenimleri” hakkinda kitabin “sunus” bölümünde sunlari söylüyor;
“Kirklareli yerel basinda emekli oldugum 1997 Temmuzundan beri yaziyorum. Yazi yazmayi seviyorum. Halkin sesi Önadim Gazetesi'nde 7 Temmuz 2004'ten beri yazi yazmaktan çok mutluyum... Emekli olunca insan bosta kaliyor. Ilkokul son siniftan beri roman ve hikaye kitaplari okurum. 14 yildir siir yaziyorum. Siire tutkum bir baska sevdadir. 11 yildir yerel basinda yazilarim çikiyor, Türk kültürünün yüregindeki coskuyu duyumsayanlardanim. 118 Türk devleti kurmus büyük bir milletin çocuklariyiz. Üç kitada at kosturmusuz. Cumhuriyeti kurmus laik, sosyal bir hukuk devletinin temellerini atmisiz.
Yerel basinin önemi büyüktür. Yerel yazarlar halkin sorunlarini, dertlerini, toplumun her türlü sorununu yazarak halkin tercümani, sesi olurlar. Yazarlar birlikten dirlikten yanadirlar. Trakya'yi gezerken aydinlar ve halkla söylesiler yaptim. Bu yazilari kitaplarima koydum. Gazetede yazdim. Anadolu'dan Rumeli'ye iskân edilen seçme aileler oralar kendi kültürlerini tasidilar. 1699 Karlofça Barisindan itibaren Türk ve Müslüman halk muhacir durumuna düstü. Makedonya Pirlep Depreste'de, dedem Mefail Demiraco'nun akrabalari hala yasiyormus. Halamin torunu Turan Türe ile konusurken bu durumu bana anlatmisti. Selam olsun Balkan Türklerine...
Bir süre önce Önadim Gazetesi yazi isleri Müdürü Ferdi Kurtbayram "Yerel Basinin Sesini Kimse Duymuyor" diye güzel bir yazi yazmisti... Gazetenin sahibi Öznur Tüzün de yerel basinin sorunlarindan gerçekçi bir tavirla söz etmisti. Güzel bir demecini Önadim Gazetesinde okumustum. Bu iki demeç beni çok etkilemisti.
Yerel basin ulusal basin kadar önemlidir. Yerel tarihimiz, kültürümüz, folklorumuz, sporumuz, yerel sanatçilarimiz, politikacilarimiz, yöneticilerimiz yerel basinda gerekli yerini aliyor. Yöneticilerimiz sesini duyuruyorlar. Resimleri çikiyor. Onlarla söylesiler yapiyoruz. Yerel basin Resmi ilanla yasiyor. Bu bakimdan yerel basinin çigligini duyabilmeliyiz. Yasam bir çigliktir bazen. Siiri bu çigligi duyabilenler yazabilir. Demokrasiyi özümsemis aydinlariz... Gelismek, kalkinmak isteyen, çocuklarini çok seven bir milletiz. Geri kalmis, gelismekte olan ülkelerin sorunlari büyüktür. Çagdas bir toplum olmamis ülkelerin kalkinmasi kolay olmuyor. Kardes kavgalari, ekonomik krizler, politik gerginlikler toplumu yordu. Sevgi içinde, baris içinde kalkinma olur. Her insan insanca yasama hakkina sahiptir. Gelismis ülkelerde insanin degeri vardir. Geri kalmis ülkelerde arabesk bir sosyal yapi vardir. Kural tanimazlik vardir. Çagdas bir toplum olmak bir hayaldir. Aydinlarin düslerinde zengin ve mutlu bir toplum olma hayali yasar durur. Toplumu seven, her kesimi sevgiyle kucaklayan politikacilara, gönül insanlarina ihtiyacimiz büyüktür. Sevginin gücüne Inananlardanim. Hangi partiden olursa olsun tüm insanlara merhabam vardir. Saygiya, sevgiye inanan gönül insanlarina selam olsun. "Yasasin Yerel Basin!" derken bunu yürekten söylüyorum.
Çocuklugum ve gençlik arkadaslarimla beraber oldugum anlari, okul ve mahalle arkadaslarimi çok severim. Trakya Insani muhacir olarak gelince ise sifirdan basladi... Türkiye'nin kalkinmasi için gönülden çalisti. Çocuklarini okutmak isterken parasiz gezdi... Okula, ögretmene büyük saygisi vardir. Muhabbetli bir halkin çocuklariyiz biz. Yüregimiz siirdir bizim... Hatiralara önem veren bir kalbimiz vardir bizim... Türkiye, Trakya camimizdir.,. Kültür ve edebiyatimiz, tarihimiz sessizce akan bir nehir gibidir kalbimizin hüzün dolu damarlarinda... Trakya Türkiye'nin çagdas yüzüdür...”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol