ÜLKENIN YÖNETIMINDE KADIN YOK, ADI DA YOK

Türkiye bir türlü kadini öne çikaramamistir. Mustafa Kemal Kadin Devrimi ile kadinin önündeki engelleri kaldirmis olmasina ragmen, bu böyledir. Çok partili hayatta da kadin çalisma ve yönetim hayatinda var sayilmaz. Bir istatistiki bilgiye göre ülkemizde kadinlarin ancak yüzde 26'si çalismaktadir. Bu çalisan kadinlardan da sadece 24'ü mülki yönetimde yer almistir. Bir soruyu yanitlayan Içisleri Bakani mülki idarede 1389 Vali yardimcisi ve kaymakama karsilik bu yönetim bölümünde ancak 24 kadin yer alabilmistir. Mesela Içisleri Bakanligi üst düzey yönetimde ancak 7 kadin çalismaktadir. 
Buralarda, siyasi hayatta, ekonomik faaliyet alaninda ve kisaca çalisma hayatinda niçin yeterli kadina yer yoktur? Bu soruya simdiye kadar dogru dürüst yanit verilmis degildir. Osmanli'da kadin hiç yoktu. Cumhuriyet'te kadinlarin ancak yüzde 26'si yer bulabilmistir. O halde kadinin önündeki engeller nedir?
Bunda "KADININ YERI EVIDIR" sözünün yarattigi gelenegin ne kadar etkili ve rolü oldugunu bilemem. Kadinin okumasini, okutulmasini dogru bulmayan zihniyetin bunda payi nedir, onu da bildigimi söyleyemem. Ve tabii Islami gelenek kapsaminda is hayatinda Kadina Yer Yok anlayisinin da bunda rolü oldugu göz ardi edilemez. Bütün bunlar bir araya geldiginde Türk kadini is hayatinda erkege yakin bir sayidan çok uzaktadir. Bu demektir ki kadini is hayatindan, toplum hayatindan uzak tutmaktayiz. Durum böyle olunca bizim toplum hayatimiz saglikli degildir. Toplumun yarisini olusturan kadin kapinin arkasindadir. Çogunluk evin irgatidir. Çocuklarin anasi, evin kadinidir. Ancak uygar olmak için bu çemberin kirilmasi, bu köhne zihniyetin yikilip gitmesi gerekir. Tabii ilerlemek, uygar bir toplum olmak istiyorsak.. Parlamentoya 75 Milletvekili sokmakla da uygar oldugumuz, kadini toplumda ve is hayatinda yeteri kadar öne çikardigimiz söylenemez. O halde toplumda ve is hayatinda kadin-erkek esitligine, dengeleri kurmaya özen göstermemiz gerekir. Bu baglamda "Kadin çalismak istemiyor da ondan kadin-erkek esitligi is hayatinda, mülki yönetimde kurulamiyor" dememiz de mümkün degildir.
Bu baglamda bir gerçegi iyi bilmemiz lazim. Türkiye bir Arap ülkesi, toplum bir Arap toplumu degildir. Türkiye ilerlemenin, uygarlasmanin yolunu açmis, bunun için devrim yapmistir. Devrim ugruna da büyük faturalar ödenmistir. Yaptigimiz sey Arap Bahari cinsinden degildir. Dünya Türk Devrimi'ni ya da ATATÜRK DEVRIMI'ni evrensel buldugu için alkislamistir. Åzunca yil üzerinden geçmis olmasina karsin övgüler eksilmemistir. Ülkeyi yönetenlere yabancilarin söyledigi de ATATÜRK YOLU'ndan ayrilmayin.. Ancak ne var ki Türkiye BÜYÜK ÖNDER'in yolundan yan çizmis görünmektedir. Bu yan çizmenin gerilememizdeki rolü ilerde tartisilacaktir. Tarih ülkeyi yönetenleri sorgulayacaktir. Tabii "Benden sonra tufan" demeyenler tarihin kendilerini yargilamasindan                        kaçinacaklardir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol