1970'li yılların başıydı. Halkevleri Genel Merkez Yönetimi'nde görevli idim. Bunun için Ankara'ya gitmiştim. Genel Merkez o sıra Demokrat Parti iktidarının KOCA REİS dediği Meclis Başkanı Refik Koraltan'ın köşkü bir öğle vakti idi. Ünlü Halk Ozanı Aşık Veysel Halkevleri Merkezi'ne geldi. Atatürk ve İnönü dönemlerinin de Halkevcileri'nden olduğu için Halkevleri Merkezi'ne sık sık gelirdi. Rahmetli Aşık Veysel'i o sıralar tanıdım. Konuşurken kendisini Kırkareli'ne davet ettim. Geleceğini söyledi. Ben de o sıra Kırklareli Halkevi Başkanı idim. Yoğun işlerim dolayısıyla Veysel'in gelişini geciktirdim. Fakat ne yazık ki Veysel o geciktirdiğim zaman içerisinde hayata veda etti. Artık davetime uyup gelmesi söz konusu değildi. Buna hep yanarım.
Aşık Veysel Anadolu Halk Ozanları içinde en özgün yanı orijinal bir Halk Ozanı'dır. Atatürk ve İnönü devirlerinin en tanınmış en çok itibar göreni idi. Cumhuriyet'in yetiştirdiği bir Halk Ozanı idi. Behçet Kemal gibi şairler, Sabahattin Eyüboğlu gibi düşünürler, Vedat Nedim gibi yazarlar onun dostları idi. Köy Enstitüleri'nde saz ve söz ustası, bağlama öğreticisi idi. Sanıyorum sağlığında Kepirtepe Köy Enstitüsü'ne gelme imkanını bulamamıştı.
Aşık Veysel sıradan bir Halk Ozanı değildi. Sözü, sazı yüz yılları yankılatıyordu. Türkülerinin felsefesi, filozofik kavramları vardı. Gözleri kızamıktan kör olduğu için dünya ona karanlıktı ama türkülerinin sözleri onun aydınlık bir dünyanın ozanı olduğunu gösteriyordu. Mesela "DOSTLAR BENİ HATIRLASIN" diyordu. "BENİM SADIK YARIM KARA TOPRAKTIR" diye söylüyordu. O, Türk Halk Kültürü'nün ünlü bir sesi ve sazı idi. Aşık Veysel ve Ruhi Su Cumhuriyet'in müzik alanında yetişmiş uzun nefesli sesleri, sözleri idi.
Aşık Veysel bir Alevi şair idi. Fakat Alevilik'ini hiçbir zaman açıklamamış, öne çıkarmamıştır. Yolu yordamı bilen bir müzik ustası idi. Tepek bir Anadolu insanı kimliği taşıyordu. Zamanın idealist Halk Aydınları ile beraber olmaktan, Cumhuriyet'i söyleyip çalmaktan öte başka bir düşüncesi yoktu. Halk dili ve düşüncesi ile olayları yorumluyor, şiirini türkü yapıyordu. Nereye gitmiş ise orada bir sevgi, saygı ortamı yaratıyordu. Aşık Veysel yaşadığı zamanın en popüler insanı idi. Ona bu imkanı veren müziği idi. Türkülerinde halkın özlemlerini, dertlerini, yakınmalarını, sevgilerini dile getiriyordu. Onunla bir öğle vakti konuştuğumda Ankara'da, Aşık Veysel'de engin bir Atatürk sevgisi görüyordum. Çünkü Aşık Veysel sanki tek başına bir halktı, Mustafa Kemal'in izinde giden bir insan seli idi. Onu ölümünün yıl dönümünde saygı ile anıyorum. "DOSTLAR BENİ HATIRLASIN" dileğini söylemek istiyorum.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol