12 Ocak 2012 gününün gecesi, Persembe idi… Dervis Kemal Özcan'in ömrüne ömür katilmasi… Onurlu yasaminin daim kilinmasi… Böylesi yürekli bir ozan'in öncelikle Uzunköprü insani tarafindan daha yakindan taninmasi için bir etkinlik düzenlenmisti. Uzunköprü Belediyesi ve Kent Konseyi tarafindan düzenlenmisti.
Kent Konseyi baskani, tarih ögretmeni, fotograf sanatçisi, Yeniköylü Ali Çitak, on gün kadar önceden aradi. 12 Ocak tarihini kararlastirdiktan sonra… 11 Ocak Çarsamba günü gittim Uzunköprü'ye. Bir ön çalisma gerekebilirdi.
Belediye, Ergene Otel'de konuk edecek, agirlayacakti. Aynen öyle oldu. Ali Çitak, otogarda karsiladi ve otele yerlesmeme yardimci oldu.
Hemen belediyeye gittik. Belediye binasinin tepesine çiktik. Baskanlik kalemi Engin beyle tanistik. Gereken yerlerle haberlesildi ve çalismaya girisildi. Belediye baskan yardimcisi Hüsamettin Çotra geldi.
Birlikte Dervis Kemal'in evine geçtik hemen. Yarin gece için düsünce alisverisinde bulunduk. Zeynep ananin ikrami olan kirmizi saraptan birer dolu içtikten sonra… Ergene otele geçtik.
Gece bastirir bastirmaz, söylesi masasi kuruldu. Sabah, evden çikarken sadece bir elma yemistim. Karnim çok harika acikmisti.
"Bekar gözüyle kadin, yorgun gözüyle at seçmeyin!" derdi Hasan Demiralay.
Yemekleri bana seçtirdiler inadina ve bu nedenle soframiz dolup tasti.
Daldik tatli mi tatli bir söylesiye. Aramiza yeni yeni insanlar katilarak.
Falçatayla tahta yontarak, delerek harikalar yaratan Zevcet ögretmenden baslayalim yeni insanlari tanimaya.
Bir aralik arkadan gelen bir insan, arkadan sarilip alnimdan öptü, kim oldugunu bilmedigim.
Yanibasima geçince yüzyüze geldik. Gözgöze kaldik. Tanimadigim biri.
"Içimden geldi bu güzel adami öpmek!" dedi.
Ismail Mercimek'mis. Tanistik. Hemen yanibasima oturdu. Derhal tanistik. En kisa sürede Candaslik kurdugumuz insanlardan biri oldu.
Söylesimiz hayli uzadi ya ne kadar uzarsa uzasin, tükettik sonunda. Evi olan evine, olmayan oteline, oteldeki siginagina yöneldi.
Sabah ilk isim Ismail'i aramak oldu. "Günün aydin olsun! Nerdesin? Gel beni al, biraz gezelim," dedi bugulu ses. "Garajimin önüne gemi park etmisler, arabasiz gelecegim üstelik hava da soguk. Iyi düsündünüz mü canim büyügüm?" dedim… "GEL!" dedi.. Gittim. "SUS!" dedi sustum. "DINLE!" dedi… Dinledim. "GÜL!" dedi... Agladim... "IÅzTE BÖYLE GÜLMELI INSAN!" dedi… Berraki!.. Hasan ÖZTÜRK…Gönül-Söz-Saz bütün olmus, Berraki'de vücut bulmus… Ozanimiz iste... Yazanimiz iste…" biçiminde anlatiyor Ismail, sabah arasmamizi ve bulusmamizi. Hemen Hüsamettin Çotra'nin isyerine yöneldik. Yolda Cafer Atasayar'la güzel bir rastlantiyla bulusarak ve aramiza onu da katarak.
Çotra'nin orda bir zaman söylestik ve sözde bir yerlere gitmek için ayrildik. Ali Çitak ta aramiza katildi ve hep birlikte Hür gazeteye geçtik. Hem tanistik, hem söylestik burada, hem çalistik, isimizi yaptik.
Saz sazla, baz bazla, kel tavuk kel horozla bulusunca ne yapar? Biz de öyle yaptik. Gündüz söylesisi kuruverdik aramizda.
Gece yanasti. 12 Ocak Persembe gecesi. Uzunköprü Kiz Meslek Lisesi salonuna vardik. Dervis Kemal için düzenlenen etkinligi baslattik ve… Seçkin Inceoglu ve Oktay Yenice ögretmenler, Dervis Kemal'in siirlerinden bir demet okudular.
Son eser, bana yazilmis bir siirdi. Duygulandim dinlerken ve hemen ardindan sahneye çagirildim.
Dervis Kemal'in siirlerinden yaptigim çok sayida besteden 12'sini baglamamla seslendirdim.
Ömrümün en onurlu olaylarindan, etkinliklerinden birini Uzunköprü'de yasadim bugece.
Belediye baskaninin etkinlikte bulunmayisi, gecenin en elestirel ve olumsuz yaniydi. Böylesi bir etkinlikte bulunmayisi pek uygun düsmedi. Bunun degerlendirmesini elbet Uzunköprülüler yapacaktir, kendi aralarinda. Bana fazla söz düsmez…
Etkinlik bitiminden sonra otele döndük.
Genis bir söylesi ortami kurulmustu. Hüsamettin Çotra ve esi, Engin bey, otel müdürü Metin bey, Ali Çitak, Belediye baskaninin esi, Ismail Mercimek'le esi ve adini bilemedigim ötekiler…
Böylesi bir güzellik yasadim Uzunköprü'de.
Yenilerine saglik.
Selamlar olsun Uzunköprülü canlara...
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol