VENİZELOS 1934 YILINDA ATATÜRK'Ü NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜNE ADAY GÖSTERDİ

Norveç'te, Nobel Ödülü'ne layık görülen kültür, sanat ve bilim adamlarının açıklandığı şu günlerde Yunan Hükümeti'nin de 1934 yılında Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiği aklımıza geldi. Bu vesileyle Yunan Başbakanı Veniselos'un NORVEÇ NOBEL ÖDÜLÜ KOMİTESİ BAŞKANLIĞINA 12 Ocak 1934 tarihinde yazdığı mektubu okuyucularımızın bilgisine sunalım dedik. İşte o Atatürk ile ilgili bilginin pek bilinmeyen mektubu;
12 Ocak 1934
BAY BAŞKAN,
"Yedi asra yakın bir süre zarfında Yakın Doğu ve Orta Avrupa'nın büyük bir kısmı kanlı mücadelelere sahne olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu ve Sultanların mutlakiyet idareleri bunun başlıca amili idi.
Hristiyan milletlerin imparatorluğa bağlanmaları ve bundan mütevellit salibin Hilal'e karşı yaptığı kaçınılmaz mücadeleler kurtulma emeli ile bu milletlerce yapılan isyanlar Osmanlı İmparatorluğu Sultanların idaresinde kaldığı sürece devamlı tehlike kaynağı teşkil eden bir durum husule getiriyordu.
Mustafa Kemal Paşa'nın muhasımlarına karşı yaptığı milli hareketin galibiyetle sonuçlanmasını müteakip 1932 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması bu istikrarsız duruma son verdi.
Bir milletin hayatında bu kadar kısa bir süre içinde böylesine köklü bir değişim nadir vuku bulmuştur.
Teokratik bir rejim içinde yaşayan, din ile hukuk kavramlarının birbirine karıştığı çökme yolundaki bir imparatorluğun yerini güç ve hayat dolu modern ve milli bir devlet olmuştur.
Büyük Devrimci Mustafa Kemal Paşa'nın başlattığı hızla mutlakıyetçi Sultanlar rejimi yıkılmış ve gerçekten laik bir devlet kurulmuştur. Millet tümü ile çağdaş uygarlıkların önünde yer almak için şevk ile ilerleme yolunda bir atılım yapmıştır.
Barışı takviye hareketi yeni ve seçkin Türk Devleti'ne bugünkü görüntüsünü veren tüm iç reform hareketleri ile birlikte yürümüştür.
Türkiye yabancı unsurlarla meskun Vilayetlerini terk etmek hususunda tereddüt etmemiş ve Anlaşmalarda da belirtildiği üzere kendi milli sınırları ile samimi şekilde iktifa ederek Yakın Doğu'da barışın gerçek savunucusu olmuştur.
Kanlı mücadeleler nedeni ile uzun yıllar Türkiye ile düşman durumunda kalan biz Yunanlılar, Osmanlı İmparatorluğunun yerini alan bu ülkede vuku bu köklü değişikliğin etkilerini duyan ilk kimseler olduk.
Anadolu faciasının hemen akabinde kendini yenileyen Türkiye'ye bir anlaşma fırsatını görerek elimizi uzattık. O, bu uzatılan eli samimiyetle kabul etti.
Ciddi anlaşmazlıklarla ayrılmış olan milletlerle samimi bir barış örneği veren bu yakınlaşmadan sadece iki ülke için olduğu kadar Yakın Doğu Barışı için de yararlı sonuçlar doğurmuştur.
Barışın medyun olduğu bu kıymetli katkının sahibi kişi Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'dır. Bu nedenle 1930 yılında Yunan Hükümet Başbakanı sıfatı ile ben Türk-Yunan Paktı'nın imzası ile Yakın Doğu'da yeni bir devir başlarken, Mustafa Kemal Paşa'yı YÜKSEK NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ için aday göstermekle şeref kazanırım."
İhtiramatı fakikamın kabulünü rica ederim. Bay Başkan.
E.K. VENİZELOS
Kaynak: "Atatürk'ün Milli Dış Politikası" adlı kitap. Yayın Kültür Bakanlığı 1981.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol