Mustafa Kemal 1930 yılının Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim aylarında çok partili hayata geçiş şartlarını arkadaşlarından Fethi Okyar ile görüşmüştür. Fethi Bey'in Kasım ayında yapılacak Yerel Seçimlere katılacağı biçimde parti kurup hazırlık yapması hususunda anlaşmışlardır. Tabii bu görüşmeler sırasında partili hayata geçilmesi halinde CUMHURİYET ve LAİKLİK temel olmak üzere konuşmalar görüşmeler yapılmıştır. En önemli şartlarından biri bu konuda bir araya gelip konuşmak olmuştur. Mustafa Kemal ayrıca Fethi Okyar'a güvence vermiştir. Bu arada en yakın arkadaşlarının Fethi Okyar'ın partisine girmelerini teşvik edeceğinin de sözünü vermiştir. Nitekim Mustafa Kemal tespit edilen seçim güvencesinin bütün şartlarını yerine getirmiştir. İsteyen istediği gibi konuşacak, istediği gibi proroganda yapıcak, mitingler düzenleyecek ve böylece halk çok partili hayatın ne olup ne olmadığını görüp anlamış olacaktır.
Acaba CUMHURİYET SERBEST FIRKA(PARTİ) Propagandaları böyle mi, tespit edilen seçim şartlarına uygun mu geçmiştir? Evdeki hesap çarşıya uymuş mudur? HAYIR.
Serbest Parti denemesi Mustafa Kemal-Fethi Okyar anlaşmasına, mutabakatına göre başlamış, daha ilk aşamada konuşmalar, söylemler Cumhuriyeti hedef almış, Osmanlılık, Halifecilik öne çıkmıştır. Cumhuriyet Devrimi ile işini, mevkiini, havasını kaybedenler halkı Fethi Okyar'ın kontrol edemeyeceği biçimde kışkırtmışlardır. Bu seçim propagandası sırasında o kadar olumsuz hareketler, konuşmalar olmuştur ki Fethi Okyar, Mustafa Kemal'in Cumhurbaşkanlığından çekilmesini, laiklik ve Cumhuriyetin eleştirilmesi konusunda tarafsız kalmasını istemiştir. Mustafa Kemal bu isteği kabul etmemiş, tarafsız kalamayacağını, yapılan devrimden yana olduğunu söylemiştir. Fakat arada birde Başbakan İsmet İnönü ile görüşerek, "NE OLUYORUZ, NEREYE GİDİYORUZ" diyerek endişelerini dile getirmiştir. İnönü, Mustafa Kemal'e "Demokrasicilik oynuyoruz" cevabını vermiştir. Çünkü, Başbakan İnönü partili hayata geçişi erken bulduğunu söylemiştir.
Partili hayata geçiş denemesinde bardağı taşıran Fethi Okyar'ın yaptığı İZMİR MİTİNGİ olmuştur. Bu mitinge 50 bin kişi katılmış, "BİZİ KURTAR FETHİ BEY" diye haykırmışlardır. Kalabalık yüzünden ezilen 6-7 yaşında bir çocuğu babası kucağına alıp, kürsüde konuşan Fethi Okyar'ın ayaklarına atmış, Fethi Bey'e "İşte Kurban" demiştir. Konyalı bir Halk Ozanı da ŞİKAYETNAME, adlı şiirini okumuştur:
Yaşasın Fethi Bey kurdu bir fırka
İyi namı gitti, şark ile garba
Ne altta sergi var ne dalda hırka
Perişan halimizi bilesin Fethi Bey.
Şiirin tamamını yazmaya yerimiz kalmamıştır. Bu nedenle yazıma devam ediyorum. Rejimi tehdit eden bu ortam ve şartlarda Kasım ayında Yerel Seçim yapılmış, Kırklareli dahil bir çok yerde Fethi Okyar'ın partisi kazanmıştır. Mustafa Kemal ummadığı bir durumla karşılaşmıştır. Cumhuriyet tehlikededir. Çankaya'da Başbakan İnönü ile görüşürken, "Yanıyorum İsmet. Tekrar başa dönmeye var mısın?" İsmet İnönü, Mustafa Kemal'e "Varım" demiş "Gerekirse başa döner bitiririz" yanıtını vermiştir. Bu arada Fethi Bey seçimden sonra Mustafa Kemal'e gelir, partiyi kapatacağını söyler ve parti kapatılır. Deneme başarısızlığa uğramıştır. Halkın bu tutumunu, bu muhalefetini anlamak için Mustafa Kemal 3 ay süren bir yurt gezisine çıkmıştır. Bu cümleden olmak üzere 20 Aralık 1930 da da Kırklareli'ne gelmiş, buradan Edirne'ye geçmiş, Edirne'de iken MENEMEN İSYANI, Kubilay'ın şehit edilmesi üzerine Trakya Gezisi'ni yarıda keserek Ankara'ya dönmüştür.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol