Dünya iki büyük savaşı yaşadıktan sonra Birleşmiş Milletler Teşkilatı yoluyla barışı ciddi biçimde düşünmeye, önlemler almayı gündemine almıştır. Bu vesileyle 1945 yıllarında Batı Cephesi liderinden İngiltere Dışişleri Bakanı Bevan savaşların önce insan beyninde oluştuğunu söylemiştir. Bunun için dünya çocuklarının eline oyuncak tabanca ve silah verilmemesi söylenmişti.
Bu konu üzerinde o sıra Cumhuriyet Gazetesine yazılar yazan Halide Edip Adıvar'ın eşi Dr. Adnan Adıvar bir yazısında oyuncakların çocuklarda savaşı, öldürmeyi çağrıştırdığını yazmıştı. Oysa savaşlar insanlığın baştan beri konusudur. Tarihçi Will ve Ariel Durantın yazdığına göre "Yazılı tarihin toplam 3421 yılında sadece 28 yılı savaşılmadan geçmiştir. "Bu bakımdan savaşlar tarihin hoşlandığı konudur. Nitekim eski Yunan düşünürlerinden Herakleitos "SAVAŞ HERŞEYİN BABASIDIR" demiştir.
Mustafa Kemal Atatürk gibi sağduyulu, Hümanist (insancıl) Devlet adamları, Tolstoy gibi büyük yazarlar savaşı görmüş ve yaşamışlardır. Savaşa karşı barıştan yana insanlığa mesajları olmuştur. Ancak "Fikirlerin, icatların, kurumların, devletlerin güçlü kaynağı savaş" olduğu için bir vesile yaratılarak silah elde savaşılmıştır.
Öyle anlaşılıyor ki devletlerin başına gelenlerde çok azı savaşmadan emekli olmuşlardır. Dünya Savaş Tarihinde ünlü Hun Devleti Önderi Atilla "TANRI'NIN KIRBACI" adını almıştır. Fransızların ünlü komutanlardan Napolyon SAVAŞIN ALLAHI olarak tarihe geçmiştir. Almanya askeri okullarında öğrenim görmüş olan Enver Paşa'ya "TÜRK NAPOLYONU" adını takmışlardır. Sarıkamış'ta 90 bin askerin donmasın sebep olan odur.
Türkiye'yi Birinci Dünya Savaşı'na bir tertiple sokan Enver Paşa olmuştur. Savaş tarihinde "SAVAŞ MAKİNESİ" olarak anılan Almanya'ya Osmanlı Ordusunu rehin eden yine Enver Paşa'dır. O, Savaş Çığlıkları atarken MUSTAFA KEMAL savaşı görmüş, yaşamış, cephelerde askerine ölüm emrini vermiş biri olarak Yeni Türk Devletini kurduktan, çağdaşlaşmanın yollarını açtıktan, hedeflerini gösterdikten sonra "YURTTA VE DÜNYADA BARIŞ" diyerek Osmanlı'dan miras savaş geleneğine son vermiştir. 600 yıl yaşamış olan Osmanlı Devleti bu süreçte bir bilgiye göre 300 savaş yapmıştır. Savaş Osmanoğulları için bir geçim, bir ganimet kapısı idi.
Düşünmeden yaşayanlar varsın mışıl mışıl uyusunlar. Ama bilsinler ki dünya uyumuyor, düşman pusuda fırsat kolluyor. Adama demezler mi kalk bir kandil yak, etrafını gör. "Her yerden Ortadoğu da "DEĞİŞİM'in sesleri geliyor. Türkiye'yi bu bataklığa çekmeye çalışıyorlar.
Avrupa Birliği 500 yıl Avrupa da kalan Osmanoğullarının ayak izlerini silmek için çalışmalar yapıyor. Tabii savaşı düşünecek değiliz ama savaşı caydıracak önlemleri almayı düşünmek zorundayız. Ülkemiz çok müstesna bir coğrafyadadır.
Başa dönecek olursak, dünyada her devletin gizli ve açık biraz savaşı düşündüğünü söylemek mümkün. Zira silah fabrikaları çalışıyor. Yeni silahlar denemek istiyor. Savaş çıkartmak isteyen ülkelerin bu yoldan ekonomik çıkarları vardır. Bu nedenle dünyada ebedi barışı hayal etmek dahi mümkün değildir. Herkes işine baksın.
Zaten herkes çıkarına bakıyor. İnsan tabiatında bencillik vardır. Bilgi Toplumu, Endüstri toplumu olmuş, refahın en üst sınırına çıkmış ülkeler bu üstünlüklerini dünyaya göstermek isterler. İkinci dünya savaşında Hitler Almanya'sı bu gösteriye kalktığı için Almanya mağlup oldu. O zamanki Almanya bugün de o duruma gelmiş bulunmaktadır. Avrupa Birliği'ni ayakta tutan, Birliğe liderlik yapan odur. Dünyada bazı gerçekler vardır ki hiç değişmez. Böyle biline.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol