Tarihimizde devletin yeniden yapilanmasi ortaya çiktigi zaman bu dogrultuda yeni kadrolar, bu konuda fikir ve düsünce sahibi aydinlar ortaya çikmistir. Örnegin, 1839 Tanzimatçilari, 1856 Islahatçilari, daha sonraki yillarda Yeni Osmanlilar (Jön Türkler) bu baglamda mücadele vermis aydinlardir. Bu kisilerin bagli olduklari düsünce sistemi ve dile getirdikleri görüsler üzerine çok kitaplar yazilmistir. Devleti yikilmaktan, imparatorluk topraklarini kaybetmekten korkanlar sürekli iç ve dis arayislar, ittifaklar içersinde olmuslardir. Çareyi dis ittifaklarda görenler zaman gelmis Fransiz, zaman gelmis Ingiliz, zaman gelmis Almanci olmuslar, mesela simdi de Amerikancilar ortaya çikmistir.
Devletin ve toplumun yeniden yapilanmasini düsünenler, bu ihtiyaci duyanlar, çareyi dis ittifaklarda degil de içerde arayanlar, mesela Mithat Pasa gibi yeni bir Anayasa'da, Cumhuriyet ilaninda, Prens Sabahattin gibi liberal ekonomiye geçiste yerel yönetimleri daha bagimsiz hale getirmede görenler olmustur. 1856 Islahat Fermani'ndan sonra bu düsüncede olanlara tarihimizde YENI OSMANLILAR denmistir. 1876 Anayasasi'ni yapanlar, Birinci Mesrutiyet'in ilanini saglayanlar bunlar olmustur. Prens Sabahattin, Mithat Pasa bu grubun önde gelen fikir ve devlet adamlaridir.
Prens Sabahattin saray ailesindendir. Babasi 2. Abdülhamit'in damadi Mahmut Celalettin Pasa'dir. Evlenirken Abdülhamit ona Silivri yakinlarindaki Papazli Çiftligi'ni hediye olarak vermistir. Bu 12 bin dönümlük çiftlik daha sonra miras yoluyla Prens Sabahattin'in olmustur.
Prens Sabahattin liberal düsüneli bir fikir adamidir. Ekonomide serbestligi, yönetimde Yerel Özerkligi düsünen, savunan bir Osmanli Aydini'dir. Görüslerini "TÜRKIYE NASIL KURTARILABILIR" adli bir kitapta toplamistir. Ancak ne var ki Prens Sabahattin'in bu liberal görüsü Osmanlilar Dönemi'nde uygulanma imkani bulmamistir. Önce Devletçi Ekonomi (Devletçilik) daha sonra KARMA EKONOMI ve simdilerde de Liberal Ekonomi itibar görmüstür.
Prens Sabahattin düsüncelerinden dolayi, saray mensubu olmasina ragmen, rahat olamamistir. Nitekim daha sonraki yillarda ülkeden kaçmak zorunda kalmis, Isviçre'ye yerlesmistir. Orada ölmüstür. Nasi 1950'li yillarda yurda getirilmis, Istanbul'da Abideyi Hürriyet Tepesi'ne gömülmüstür. Tabii Prens Sabahattin ölünce o büyük çiftlik varisleri (mirasçilari) tarafindan parçalanmis, baskalarinin eline geçmistir. Ancak Prens Sabahattin'in Türk ekonomisine ve yerel yönetimlere ait bazi fikirleri yillar sonra kismen uygulanma imkani bulmustur. Bugünün Yeni Osmanlilari'nda Prens Sabahattin düzeyinde fikir adami yoktur. Zaten öyle degil midir ki her devrin bir sarkisi, bir türküsü, modasi ve de insanlari vardir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol