Cumhuriyet tarihinde Trakya'nin yeralti ve yerüstü tarih ve kültür arastirmalarini yapan çok girisimler, çalismalar olmus, bunlar dergi ve kitap sayfalarina geçmis, müzelere konmustur. Özellikle Trakya Genel Müfettislikleri sirasinda bölgenin sosyal, kültürel, tarihsel ve ekonomik potansiyeli arastirma konusu olmustur. Ancak bunlar Ayhan TUNCA'nin çikardigi YÖRE DERGISI gibi kapsamli ve uzun soluklu herhangi bir dergide fazlaca yer almamislardir. Ve fazlaca bilgi ve belgeye dayali olmamislardir.
Trakya'nin ilk arkeolojik kazi ve arastirmalari Kirklareli'nde Atatürk'ün emriyle baslamistir. Ittihat ve Terakki Dönemi'nde sosyal yapi arastirmalari olmustur. Ingiliz arastirmaci Halsuck, Alman arastirmacilarindan Hans Joachim Kissling Trakya üzerinde, özellikle Halk Kültürü konusunda arastirmalarda bulunmus ve bunlari yayimlamislardir. Daha sonraki yillarda Tekirdag'dan Mehmet Serez, Edirne'den Osman Nuri Peremeci, Kirklareli'nden Vahit Lütfi Salci, Ali Riza Dursunkaya, Nazif Karaçam, Babaeski'den Ahmet Korkut, Trakya'nin tarih ve kültürü üzerine arastirma yapmislardir. Trakya Üniversitesi kurulduktan sonra bazi bilim adamlari bu arastirmalari daha bilimsel hale getirmislerdir. Ancak Ayhan Tunca YÖRE Dergisi ile bu arastirmalari daha yerellestirmis ve daha yayginlastirmis, ayrintilardaki Trakya'yi gün isigina çikarmaya çalismistir. Bu baglamdaki çalismalari, yayimlari devam etmektedir. Ve ilgiyle izlenmektedir.
YÖRE, genelde bir Bölge Dergisi'dir. Yazarlari da öyledir. Bu nedenle derginin islevi yerel ve bölgesel oldugu için yillari arkada birakmayi basarmis, genel ve Özel Sayilar'la Trakya'da aranan, okunan bir dergi olmustur. Bana göre YÖRE, Trakya'yi ayrintilari ile meydana çikarma yolunda büyük mesafe almis, çok özgün bilgi ve belgeler ortaya koymus, bilimsel arastirmacilar için zengin potansiyel konular olusturmustur. Tabii bu BÜYÜK HIZMET'in sahibi Ayhan Tunca'dir. YÖRE bölgesel bir Tarih ve Arastirma Dergisi olarak bu baglamdaki basariyi arkada birakmistir. Yöre bu yillar içinde birçok bilginin kaybolmasinin önünü kesmistir. Yasli yazarlar bu sayede anilarini yazmislar, tanik olduklari olaylari dile getirmisler, ellerinde bulunan belgelerin, bilgilerin gün isigina çikmasina neden olmuslardir. Süphesiz onlara bu olanagi saglayan YÖRE'nin yerel ve bölgesel yayin anlayisidir. Bu açidan bakildiginda Ayhan Tunca yalniz derginin sahibi degil, ayni zamanda bu derginin basta gelen yazarlarindan, arastirmacilarindan birisidir. Derginin 100. sayisi bu anlamda, derginin kendisini anlatma ve tanitma sayisidir.
Süphesiz bir dergiyi yasatan okuyucularidir. Ancak Yöre okuyuculari disinda da destek ve tesvik gören bir dergidir. Bu bakimdan da bir çigir açmis, bir gelenek olusturmustur. Sözgelimi birçok Belediye Baskani YÖRE'nin kasaba ve kentleri için ÖZEL SAYI yapmasini istemisler, beldeleri için derli toplu bilgiler içeren Dergi Kitapçigi elde etmisler, yöre ögrencileri ve arastirmacilari için KAYNAK olusturmuslardir. Kisaca YÖRE, yöreyi ve bu yörede yasayanlari, yasamis olanlari anlatmistir, onlari gelecege aktarmistir. YÖRE, kendi alaninda ve islevinde bir ILK olmustur.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol