''YÜKSEK TÜRK, SENİN İÇİN YÜKSELMENİN HUDUDU YOKTUR''

Dün ünlü gazeteci yazar Özgen Acar'ı burada, köşemde misafir ettim. 1934 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde düzenlenen bir tören dolayısıyla ATATÜRK, Başbakan İnönü'ye, öğrencilere okumak üzere bir telgraf çekmiştir. Atatürk, öğrencilerin gelecekte Vali olacaklarını, Kaymakamlık görevi yapacaklarını, böylece ülkeyi yöneteceklerini dikkate alarak bu telgrafı çekmiştir. Bilindiği üzere bu fakülte son yıllara kadar Cumhuriyete idareci yetiştiriyor, Valiler, Kaymakamlar buradan çıkıyorlardı. Hatta o kadar ki, ''Önce Mülkiye Sonra Türkiye'' diyerek okulu öne çıkarıyorlardı.
Özgen Acar bir Cumhuriyet yazarıdır. Siyasal Bilgiler'den idareci olarak mezun olmuştur. Bu nedenle Atatürk'ün İsmet İnönü'ye çektiği telgrafı yayımlamış, kamuoyunun bilgisine sunmuştur. Atatürk’ün, İnönü’ye çektiği telgraf bir buyuruktur. Öğrencilere de öğüttür. ''ONLARA SÖYLEYİNİZ Kİ..'' DEDİĞİ ŞEYLER Ülkenin geleceğine ilişkin bilgiler, öğütler ve buyruklardır. Gözden kaçmamış olmalıdır, Atatürk hayatta bütün toplum kesimlerine gelecekte yapacakları vazifeleri vermiştir. Silahlı Kuvvetler, Öğretmenler, Polis Teşkilatı, Adalet Teşkilat, Çiftçiler, Sporcular, gençlik kesimi Atatürk'ten gelecek için buyuruk almışlardır.
Sizi bilmiyorum ama Atatürk'ün İnönü'ye böyle bir telgrafı olduğunu ilk defa öğreniyorum. Atatürk'ün söyledikleri ilginç olduğu kadar, telgraf metinin son cümlesi de Türk insanına bir hedef göstermesi bakımından ömür boyu hatırlanacak bir sözdür. Ne diyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk ''YÜKSEK TÜRK, SENİN İÇİN YÜKSELMENİN HUDUDU YOKTUR.''
Görülüyor ki Atatürk Türk insanı için ilerlemeye sınır koymamış, hatta senin için yükselmenin sınırı yoktur demiştir.
Cumhuriyet tarihinde Türk ulusuna böyle bir mesaj veren, böyle hedef gösteren var mıdır? Sayın Başbakan on yıl ötesi için bir hedef gösterebilmiştir. Cumhuriyetin 100. Yılında ulus olarak nerede olacağımızı söylemiştir. Tabii herkesin bir Atatürk olmadığını olamayacağını bilmemiz lazımdır. Kenan Evren kendisini Atatürk'e benzetmişti de gülünç duruma düşmüştü. Çünkü ATATÜRK TAKLİDİ MÜMKÜN OLMAYAN kendine özgü bir tarife ile yaşamış müstesna bir şahsiyettir. Bu vesileyle bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum, her şeyden önce Akılcı ve Gerçekçi, Yapıcı bir liderdi. O, akla, ilme itibar etmiş, ''AKIL EN BÜYÜK MİRASIM'' demiştir. Bu nedenle insan ne kadar Atatürk'ü anlamış ise o kadar Atatürkçüdür. Atatürk'ü anlamadan, fikirlerini, düşüncelerini, söylemlerini okuyup yorumlamadan ''Atatürkçü'yüm'' demek yanlış olur. Zira yeryüzü için ''DÜNYA AKLIN HÜKMÜNDEDİR'' diyenler yanlış söylememişlerdir. Yani yeryüzünden istifade edenler akıllı insanlar, gelişmiş uluslardır. Aklın Yolu Mustafa Kemal için de birdir. Onun söyledikleri bizim için yeni fakat dünya için değildir. Zira Hz Süleyman'ın dediği gibi ''GÜNEŞ ALTINDA SÖYLENMEDİK SÖZ YOKTUR'' Onun için yeni şeyler söylemeye, yeni bilgiler öğrenmeye bakmak lazımdır. Mevlana öyle söylemiyor mu? Dün dündü geçti cancağazım, bugüne bakalım.