“Yaban Hayatı Günü’nü kutlamaktansa, onları korumak ve yaşatmak için gerekeni yapalım”

Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem nesilleri yok olmaya yüz tutmuş yabani hayvanlar hakkında bir
farkındalık yazısı kaleme aldı.
Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem, dünyada türleri yok olmaya yüz tutmuş canlılara dikkat çekmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla bir yazı kaleme aldı. Göksal Çidem, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2014 yılında  3 Mart’ı Dünya Yaban Hayatı Günü ilan ettiğini ifade ederek özellikle bugünün 3 Mart olarak seçilmesinin de çok anlamlı olduğunu ifade etti. 

Çidem yazısının devamında şunları belirtti; ‘3 Martın yaban hayatı günü ilan edilmesi anlamlı. Çünkü, nesli tehlike altında olan yabani hayvan ve bitki türlerinin uluslararası ticaretine ilişkin sözleşmesi (CITES) 1973 yılında 3Mart’ta imzalanmıştı. Ancak günümüzde bir azınlığın oluşturduğu , doğadaki işgal kuvvetleri yaban hayatı yok ediyor.Yaban hayatının varlığını sürdürmeye çalıştığı yer onların dünyası. Yaşam alanı. Domuzun, sincabın karıncanın, kurdun, kuşun evi. Biz ise onların evlerini başlarına yıkıyoruz. Bilinçsizce, acımasızca yapılan avcılık ve vahşi madencilik ile katlediyoruz. Çünkü onlar sahipsiz. Sermayesi yok. Söz hakkı yok. Basını yok. TVsi yok. İnsanoğlunun doymak bilmeyen aç gözlülüğü, vicdansızlığı onları güçsüz bırakıyor. Yaşam alanlarını savunacak güçleri yok. TV haberlerinde domuzların Kırklareli’nde pazara, İstanbul’da boğaza gittiğini izliyoruz. Gitmesinde ne yapsın. Sermaye dağa çıkınca, Domuzlar boğaza ve pazara indi. Haberlerde ve yorumlarda insanımız hala “domuzun pazarda, boğazda ne işi var?” diyor.
Ne yapsın… Senin evini başına yıksalar, evinin içinde dinamitler patlasa, bahçende iş makinaları ve kamyonlar dolaşsa sen ne yapardın?’
Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem yazısına şöyle devam etti; ‘Günlük çıkarlar uğruna yok ettiğimiz yaban hayatın mensuplarını sirklerde, akvaryumlarda ve hayvanat bahçelerinde görebiliyoruz.. Ne yazık ki, Onlar eziyet çekerken, keyifle izlemeye devam ediyoruz. Bir anlık empati yapalım. Biz kafeste onlar tribünde. Oldukça iç acıtıcı.
Bulgaristan sınırına AB, mülteci göçünü önlemek için 4-5 metrelik jiletli-dikenli teller çekti. Yaban hayvanları binlerce yıldır üremek, kış uykusuna yatmak, beslenmek, su içmek ve yaşamak için kullandıkları güzergah bir anda kapatıldı. Karşıya gidemeyenlerin feleği şaştı. Sözde insan ve hayvan haklarını savunan Avrupa Istrancalar’daki doğal yaşamı yok saydı. AB bunu yaparken biz ne yaptık..? Istrancalar tüm Palaearktik bölgenin ana kuş darboğazlarından üzerindedir.. Bu nedenle, bölgede rüzgâr santralleri inşa edilmesi tüm biyocoğrafya bölgesindeki avifaunayı çok ciddi etkileyerek olumsuz sonuçlar doğuracağı bilimsel raporlar ile sabit iken, onlarca kurulan, yüzlerce planlanan RES var. Ne havada, ne karada yaşama şansı bırakmadığımız yaban hayatı gününü kutlamaktansa, bir an önce onları korumak ve yaşatmak için gerekeni yapmak, insan olmanın gereğidir.’ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol