Yağmur, "Tasavvuf dile gelmemiş bir gönül halidir"

Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi bu Pazar günü Yazar Sinan Yağmur'un ağzından "Aşkın Göz Yaşları ve Şeb-i Arus" konulu konferansa ev sahipliği yaptı.
Sevgi Dünyamız Kültür Sanat ve Eğitim Derneği tarafından hazırlanan program dün saat 13.30'da başladı. Program başlamadan önce gelen misafirler için program başlangıcına kadar ney dinletisi gerçekleştirildi.
Düzenlenen programa Kırklareli Vali Yardımcısı Tacettin Özeren, Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, Jandarma Komutanı Albay Ömer Lütfi Mor, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ahmet Uzun katılım gösterdi.
Programın sunuculuğunu İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ahmet Uzun gerçekleştirdi.

Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi'nde Sevgi Dünyamız Kültür Sanat ve Eğitim Derneği tarafından düzenlenen programa katılım oldukça yüksek bir şekilde başladı.
Programın sunumunu yapmak üzere kürsüye gelen Ahmet Uzun katılımcılara hoş geldiniz diyerek, "Türk Edebiyatı'nın son yıllarda öne çıkan ve halkın gönlünde taht kuran yaşamlarıyla bizlere yaşamlarıyla bizlere yol gösteren, Mevlana, Şems, Veysel Karani gibi büyüklerimizi bir daha bizlerle buluşturan, yüreğini kalemiyle kitaplara sığdırmayı başaran ve eserleriyle topluma en güzel mesajları en doğru şekilde anlatan Sinan Yağmur beyefendi ile beraber olmak duygu dünyasından esinlenmek için toplanmış bulunmaktayız" dedi. Uzun, yaptığı konuşmanın ardından Yazar Sinan Yağmur hakkında kısa bilgi vererek kendisini sahneye davet etti.
Gerçekleştirilen program çerçevesinde sahneye gelen Yazar Sinan Yağmur, katılımcılara ney eşliğinde şiir okuyarak programın açılışını gerçekleştirdi. Misafirler etkileyici bir dille şiir okuyan Yağmur, şiirin ardından salondan büyük bir alkış aldı.
Şiirin ardından konuşmasına başlayan Yağmur, anlattığı kısa bir hikayeyle katılımcılara tasavvufu anlatarak; "Tasavvuf bir popüler bir kültür değildir, bir moda değildir, bir heves değildir. Yani şöyle bir yemeden içmeden kendimi bir uzak tutayım diye böyle kısa süreli geçici bir heves değildir. Tasavvuf dile gelmemiş gönül halidir. Tasavvuf, insanlığımızı önce kendimize gösteren, sonra diğerlerine gösteren bir aynadır. Tasavvuf gönül hanemizi zenginleştiren, sulayan bir sudur. Tasavvuf iki kayanın aşk ve muhabbet içersine girdiğinden çiçekleşmesidir. Tasavvufu bu şekilde anladıktan sonra tasavvufun elemleriyle birlikte bir dostluk yarenliğine gidelim sizinle. Arada hikayeler, arada sohbetler yapacağız. Ama bir yolculuğa çıkacağız. Bu yolculuğun ismi, "Dosta aşk" yolculuğu" açıklamasını yaptı.
Konuşmasına kısa hikayelerle devam eden Yağmur, "40 yıl bekleyen bir adam. Alim. Ama içinde uçurum. Arif, ama gönlünde kıyametler kopuyor. Okumadığı kitap kalmamış. Sohbetler ediyor. Vaazlar veriyor. Bütün Konya bunu konuşuyor. Çocukları var, eşi var. Koskoca şehir onun gözüne bakıyor. Ama hiç kimse onun içindeki sessiz çığlığı, hiç kimse onun içindeki boşluğu dolduramıyor. Herkes yanına gelmiş ama yarasına gelen olmamış. Sormuş Seyit Burhanettin'e, alimin okumadığı kitap kalmadı. Arifin tasavvufu riyazet hanelerine geçtim. Makam üstüne makama geçtim. Ama hocam içimde bir boşluk var, tarif edilmez. Ben ilahi aşka gitmek istiyorum. Ben dünyayı elimin tersiyle çevirdim. Benim yolumda kim var? Seyit Burhanettin cevap verir; Evlat, alimdin, oldun arif. Son makam aşıklıktır. Seni yakanı bekle. Hocam kimi? Eşgali, ismi, nerde, ne zaman gelecek? Bilmez misin bir şey söyle. Seyit Burhanettin'in verdiği cevap çok ilginçtir; Muhammed Celaleddin, seni yakacak mürşidi, seni ilahi aşkın mertebelerine götürecek sırlar alemini dolaştıracak o dostu bilsem ben senden önce giderim. Aşk beklemesini bilene, vakti zamanında gelmesini beklediğini gelişigüzel getirir" dedi.
Yağmur konuşmasına kısa birkaç hikaye daha anlatarak devam etti. Program boyunca ara ara şiirlerle devam eden Yağmur'un konuşmasının ardından misafirlere semazen gösterileri yapıldı. Katılımcılar tarafından dikkatle takip edilen program yaklaşık 2 saat sürdü. Programın sonunda Yazar Sinan Yağmur misafirler için kitabını imzaladı.