YILIN ÖNEMLİ BİRKAÇ OLAYINDAN BİRİ OSMANLILIK

Prof. Dr. İlber Ortaylı hocaya göre KANUN DEVLETİ Tanzimat ile gelmiştir. Gerçektende Osmanlı Devleti'nde idarede hukuki düzenlemeler ve eğitim hareketi 1839 Tanzimat ile başlamıştır. Bunu 1856 Islahat Fermanı ile ele alınan düzenlemeler ve kurumlaşmalar izlemiştir. Fakat her şeye rağmen Osmanlı Devleti'nin geçmişi 600-700 yılda dünyada yaptıkları bizim tarihimizdir. Anadolu'dan Viyana'ya kadar fütuhat yapmışsa, büyük bir imparatorluk haline gelmişse biz bununla övünürüz. Ancak Osmanlı Devleti tarihte elde ettiği bütün kazanımları yitirmişse, Balkanlar'da yaşayan halk geldiği yere dönmüşse ve bunu büyük bir can ve mal kaybına uğrayarak yapmışsa Cumhuriyet Kuşakları yanlışın nerede yapıldığını düşünmek, yargılamak ve bu suretle tarihten ders almak zorundadır. Burada bir yanlış söz konusu değildir.
Osmanlı Devleti'nin 600-700 yılda ne yaptığını onun külleri üzerine kurulan TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'nin kuruluş zamandaki şartlarına bakmak gerekir.
Osmanlı Devleti'nin dağılıp yıkılmasından, tasfiyesinden geriye ne kalmıştır? Buna da bakmak lazımdır.
İşte durum: Osmanlı'nın fethettiği bütün topraklar kaybedilmiştir. Anadolu'ya dönen Rumeli insanı göç şartları nedeniyle  3 milyondan fazla insanını göç yollarında bırakmıştır. 1918 de imzaladığı Mondros ve 1920 de kabul ettiği Sevr Anlaşmaları ile ANAVATAN ANADOLU'nun taksimini gündeme getirmiştir. Osmanlı tebasını okutmamıştır. Cumhuriyet ilan edildiği zaman 12 milyon nüfusun ancak 2-3 milyonu okuma yazma biliyordu. Köylerde, kasabalarda okul ve öğretmen yoktu. Osmanlı Ordusu son yaptığı tüm savaşları (Çanakkale hariç) kaybetmişti. Fabrikası yoktu, aydını yoktu. Borçlarını ödeyemiyordu. Ekonomik kaynakları yabancıların eline vermiş, orduyu Almanlar'a rehin etmişti. Yani Osmanlı Devleti yeni bir vatan sahibi olmak, siyasi ve ekonomik bağımsızlığını kazanmak isteyen 10-12 milyon insanı DÜŞMANLARLA SAVAŞMAYA CEHALETİ ve GERİCİLİĞİ YENMEYE MİRAS BIRAKMIŞTI. Tarihin kaybettiği bu gerçekleri inkâr edecek halimiz yoktur her halde.
Söylediğimizi tekrar etmek gerekiyorsa Osmanlı Devleti tarihi, kültürü ve uygarlığı ile bizim mirasımızdır. Osmanlı Sultanları Türkçe konuşuyorlardı ama Türk'ü dışarıda tutuyorlardı. Bu da önemli bir gerçekti.
Osmanlı ve Osmanlı Devleti tarihe mal olmuştur. Onun üzerine yazılanların dikkatle okumak suretiyle Osmanlı Devleti'ni iyi anlamaya çalışmalıyız. Osmanlı Devleti'ni anlatırken OSMANLILIK yapmanın ne anlamı ne de yararı vardır. OSMANLI, Anadolu halkının dediği gibi, ''Eken de yok biçen de yok, yemede ortak Osmanlı'dır.'' Tarihi bir gerçektir ki Osmanlı Türk Dili'ni yabancı diller boyunduruğuna sokmuş Türkçe'nin bağımsızlığını korumamış idari ve siyasi bir kadrodur.
Bütün bunlara rağmen yabancıya karşı Osmanlı Devletini savunuruz. Fakat bize miras bıraktığı GERİLİĞİ VE CEHALETİ savunamayız. Savunanların da sağlıklı düşündüklerini söyleyemeyiz. Osmanlı Devleti bir Öğrenim Konusu'dur ama OSMANLILIK bir öğrenim konusu değildir. Bu da böyle biline.