Bugünkü kusaklar 1939-1945 Ikinci Dünya Harbi yillarinda yasanan sikintilari, olaylari bilmezler. Yakin tarihten de ögrendikleri süphelidir. Belki kulaktan duyma birtakim bilgilere sahiptirler. Kimbilir. O yillar, özellikle Trakya’da korkulu yillardi. Trakya’da 2 milyonun üstünde asker vardi. Müthis bir askeri trafik vardi. Cumhurbaskani Ismet Inönü bile Trakya’ya gelmis, askerin, halkin arasina girmisti. Köylerde, kasaba ve kentlerde herkes askerdi. Köylerde çift sürecek erkek yoktu. Her is de kadinlar görülüyordu. Trakya’nin geceleri KARARTMA ile geçiyordu. Almanya, Avrupa’da birçok ülkeyi isgal ettikten sonra güneye yönelmis, Yunanistan ve Bulgaristan’i da isgal etmisti. Türkiye’yi de vuracagi beklentisi vardi. O nedenle Trakya’ya asker yiginagi yapilmisti. Almanya, Türkiye’yi vurursa savasacaktik.
Ancak böyle olmadi. Cumhurbaskani Ismet Inönü’nün diplomatik zekasi savasa girmemizi önlemisti. Oysa o sira Balkan Pakti ile Yunanistan’la kader birligi yapmistik. Ingiliz ve Fransizlarla anlasmamiz vardi. Bu ittifaklar nedeniyle savasa girmek mecburiyetimiz vardi. Fakat savasa girmedik. Yunanlilarla ayni cephede olmadik. Ama Yunanlilar’a da yardimlarimizi esirgemedik.
Peki Yunanlilar’a nasil yardim yaptik?
Almanya isgal ettigi ülkelerin önce ambarlarina el atiyor, buldugu ürünleri Almanya’ya sevk ediyor, isgali altindaki ülkelerin insanlarini aç birakiyordu. Yunanistan da böyle bir açliga maruz kalmisti. Türkiye bu durumda Yunanistan’a ilgisiz kalmadi. Yunanistan’a gemilerle yardim tasidi. Bunu Trakya halkinin aç kalmasi pahasina yapti. Ben bu açligi yasamis bir Trakyaliyim.
Türkiye, komsusu Yunanistan’a Kizilay Bayrakli gemilerle kendinden ve diger ülkelerden gelen yardimlari götürdü. Bu konuda bir arastirma yapmis ve kitap yazmis bulunan Elçin Macar’a göre Türkiye 18 bin tona yakin yardimi Yunanistan’a götürmeyi basardi. Bu yardimlar yiyecek, giyecek ve gida yardimindan ibaretti. Fakat Türkiye bu yardimlarla da kalmadi. Ülkemize siginmis bulunan 25 bin dolayinda Yunanli’yi besledi, onlari barindirdi.
Bu siginanlarin bir kismini da Kirklarelililer besledi. Özellikle bu Yunanlilar, Trakya’ya iskan edilmis mübadillerden çok yardim gördüler. Yunanistan’dan gelen mübadil göçmenlerin bir kismi siginanlarin köylüsü, hemserisi yada yakiniydi. Tabii simdi Türkiye’de oldugu gibi Yunanistan’da da Türkiye’nin yardimlarini hatirlayan insanlar az kalmistir. Nihayet olay 70 yil önce yasanmisti. Türkiye’de ve Yunanistan’da olayi bilenler su siralar sag iseler 80 ve üstünde bir yasta olmalidirlar.
Ikinci Dünya Harbinde Trakya’da bu olaylar yasaniyordu ama Trakya büyük ölçüde bostu. Varlikli insanlar Kirklareli’nden, Trakya’dan göç etmislerdi. Kalanlar kadere raziydilar. Türkiye ates çemberi içersindeydi. Amerikan, Ingiliz ve Rus devlet adamlari Rozvelt, Çörçil, Stalin Ismet Inönü’nün ayagina kadar geliyor, Türkiye’den yardim bekliyorlardi. Inönü bu devlet adamlari ile Adana ve Kahire’de görüsmüstü. Onlar Türkiye’nin savasa girmesini saglayamadilar. Fakat Ismet Inönü Türkiye’nin savas disi kalmasini büyük bir ustalikla basardi. Bugün Türkiye’nin Atatürk ve Inönü gibi devlet adamlarina ihtiyaci vardir. Türkiye’nin sikintisi budur. Türkiye yönetilememektedir. Siyasi ve ekonomik bagimsizligini kaybetmistir.
Yunanistan’da Ikinci Dünya Savasi sirasinda Türkiye’den gördügü yardimlari unutmus gibidir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol