ZİRAATIN ODASININ KADERİNİ ZİRAATÇILAR BELİRLEMELİ

21 Aralık Pazar günü hem merkez ilçeye bağlı köy ve mahallelerdeki çiftçilerimiz hem de onları temsil eden Kırklareli Ziraat Odası için heyecanlı ve önemli bir gün. Şubat ayında yapılacak, (bir anlamda dört yıl boyunca çiftçinin kendi geleceğine yönelik kararları verecek olan) ziraat odası yeni yönetim kurulunun belirleneceği seçimde oy kullanacak olan köy ve mahalle delegelerinin belirleneceği seçimler yapılacak. Benim yazım muhtemelen cumartesi baskıya girip pazartesi yayınlanacağı için okunurken seçimler bitmiş olacak. Sonra... Sonrası şubat ayındaki seçimlere kadar önce hemen herkes belirli bir safta seçim yarışında, sonra kazananlar kendi arasında görev paylaşımında (tabiri caiz ise yeni bir seçim yarışında ''hatta kavgasında denecek kadar'') Bir kısmı gerçekten yerine getirilemeyecek olmasına rağmen bilerek verilen, tutulmayan tutulamayan sözler, yeni kırgınlıklar (bazen dargınlıklar), bir dahaki seçimi beklemeler... Oldum olası bu tür seçimlerde yönetim ve denetim kurullarının aynı listelerden seçilmesine anlam veremem yanlış bulurum, ama sistem böyle kurulmuş böyle işliyor. Bir formülün var mı diye sorulursa elbette ki yok, üzerinde derinlemesine çalışılması gereken bir konu.
Yıllardır hiç bir şekilde bir makama talip olmamışken, son yıllarda köyümüzde yaşanan yönetim başarısızlıkları (örneğin: 2B vasfındaki tarım arazilerinin tespitlerini yapan komisyonun doğal üyesi olan köy delegesinin altına imza attığı işlerden haberinin bile olmaması) vb. sebepler beni de (hizmetten başka bir beklentim olmadan) bu yarışa itti ancak asla kimliğimden, kişiliğimden taviz vermemek koşuluyla. Kim bilir ben bu yazımı seçimden sonra yazmış olsam; kazanmış veya kaybetmiş olmanın psikolojisiyle farklı ve taraflı olarak bir şeyler yazmış olabilirdim. Ben illâ ki kazanmak derdinde değilim. Başkalarının teşvikiyle olan bir kez hariç bu rüzgâra hiç kapılmadım, hatta tabiri caiz ise altın tepside sunulanları bile elimin tersi ile geri ittim. Bizim hizmetimiz insana, insanlığa, Allah'a. Tam olarak hakkı olanların kazanacağı bir yarış olmadığını da biliyorum. Ama ne olursa olsun hak edenler kazanmasa da; hak artık kazananlarındır.
Kazanmak: Ne pahasına olursa olsun kazanmak inancında olanlar; sevap kazanma ile günah kazanmayı, haram kazanma ile helâl kazanmayı, dost kazanma ile düşman kazanmayı, gönül kazanma ile gönül yıkmayı, hatta onur kazanma ile haysiyet ve şerefini kaybetmenin arasındaki farkı göremezler.
Bence bu seçimlerin en kötü yanı; asla temsilde adaletin olmayışı. Üyesi olmadığım için diğer oda vb. yerlerde sistem nasıl çalışır kesin olarak bilmem de; yine üyesi olduğumuz bir başka çiftçi kuruluşu olan 'damızlık birliği'ndeki seçimlerde bireysel olarak tüm üyeler yönetimi belirlemek üzere direkt olarak oy kullanır, ve o birliğe üye olabilmek için gerçekten belirli sayıda hayvan sahibi olmak gerekirken; başka yerler hakkında bir şey söylemem doğru olmaz ancak benim köyümün delegesini seçmek üzere oy kullanacaklar arasında; bırakın ineği bir sineği, bir metrekare bile ekili dikilisi olmayan, farklı sebeplerle beklentilerle bir şekilde sisteme adapte olmuş kişiler var, ve bunların tercihleri muhtemel tarım politikaları üzerinde belirleyici rol oynayacak. Yapılacak bir şey yok, sistem böyle...
Ve yine; ne yazık ki koskoca Kırklareli Ziraat Odası'nın dört yıllık yönetim kaderi belki böyle kişilerin oylarıyla seçilen Çağlayık delegesinin dudakları, parmakları arasında olacak... Benim köyüm gibi gibi çiftçi bile sayılamayacak bir köyün yine çiftçi sayılamayacak ölçülerde tarım yapan delegesinin, ovadaki on binlerce dönüm tarım arazisi olan köylerle yine bizim mantığımızın algılamakta zorlandığı yüzler hatta binlerle ifade edilen ölçülerde tarım arazisi işleyen çiftçilerin aynı kefede olmaması, onların kaderi üzerinde rol oynamaması gereğine inananlardanım, benim için en basit ifade ile üzücüdür. Elimde resmi veri yok ancak: Benim köyüm gibi, kelime anlamıyla; körü topalı 33 seçmeni olan yer de bir delege ile temsil ediliyor, belki yüzlerce seçmeni olan ilimizin en büyük mahallesi, en büyük beldesi köyü de bir delege ile temsil ediliyor, bu büyük bir haksızlık, düzeltilmeli. Kendim de dahil seçilmiş, seçilecek olan hiç bir delege arkadaşımı eleştirme hakkına sahip değilim. Onlar sistemin gereği olarak seçilmişler, haklarıdır. Kişileri değil sistemi eleştiriyorum, bu sistemin böyle olmaması gerekir ki, değiştirmek için birlikte mücadele etmeliyiz. Ben bunun yanlış olduğunu daha önce de vurguladım, gerekli yasal düzenlemenin yapılması için gerekirse TMMM başkanlığı da dahil yasal yollara baş vurmayı düşünüyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle seçimlerin tüm çiftçilerimize, ilimiz ve ülkemiz tarımı için hayırlara vesile olmasını diliyor saygılar sunuyorum.
sairmehmet39@hotmail.com 0 539 839 75 78

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol