KURBAN BAYRAMI (eşittir) ALLAH'A İBADET ALLAH İÇİN ZİYARET, ZİYAFET

Bir Kurban Bayramını daha geride bıraktık, herkesin geçmiş bulunan bayramını canı gönülden kutlar, kesenlerin kurbanlarının kabul ve makbul olmasını, kesmek isteyip kesemeyenlerin kesmiş sayılmasını, akan kurban kanlarının akması muhtemel Müslüman kanlarına kefaret sayılmasını dilerim. Milli takımın almasını hayal ettiğimiz galibiyetle belki çifte bayram sevinci yaşarız diye bekledik ama bu sefer de olmadı. Son maçlardaki gözle görülür canlanmayı kimi Fatih Terim'e kimi oyunculara bağladı ya bence bunda en büyük pay ''ben başarısızım, başarılı olabilecek olan gelsin'' diye istifa etme büyüklüğünü gösteren Abdullah Avcı'nın dır. Büyüksün be hocam, darısı siyasetçilerimizin başına...
Her ne kadar bilinçli ya da bilinçsizce karşı çıkanlar olsa da Kurban ibadeti, bayramı islamiyetin en büyük işaretlerinden biridir, olmaya devam edecektir. Şehirlerde kurban kesim yerleri genellikle kontrol altına alınıp hem çevre hem sağlık açısından daha güzel şartlar oluştu ancak, kesilen kurbanların kanları kanalizasyon aracılığıyla topluca denize taşınınca son yıllarda özellikle İstanbul'da insanı rahatsız edecek şekilde denizin kırmızı renge boyanması ortaya çıktı. Kurban kesen hiç kimsenin bu görüntünün ortaya çıkmasını isteyeceğini sanmıyorum da, sonuçta bu ne bir soykırımda akıtılan, ne vatanımızı işgal etmek üzere gelenlerin Çanakkale'de çıkarma yaptıkları sırada denizi boyayan, ne Balkan Savaşları'nda adeta dere olup aktığı söylenen kandır. Ters açıdan baktığımızda da aslında müslümanların Allah'ın emirlerine nasıl da bağlı olduklarını gösterir ki; Allah'a verdiği sözü yerine getirmek için oğlunu kurban etmekte tereddüt etmeyen İbrahim Aleyhisselâmın nesilleri olarak bize de bu yakışır. Bugün denizi kırmızıya boyayan kurban kanlarını akıtan Müslümanlar; içkinin kesin olarak yasaklandığı Ayet-i Kerime nazil olunca o güne kadar içtikleri içkileri hep birden sokaklara dökünce Medine sokaklarından günlerce içki aktığı rivayet edilir ki, bunu da anlayamayan günümüz Müslümanlarından bazıları da bu bahsin (İslâmiyetin ilk yıllarında içkinin içilip, kademeli olarak yasaklandığının) anlatılmasını pek te istemez. Onlara göre de bu içkiye hoşgörü ile bakılmasına sebep olurmuş, ne alâkaysa.
Kimi çevre adına, kimi hayvan hakları adına kurban kesimine karşı çıkıyor. Oysa insan yaradılış itibarı ile yaratılmışların en şereflisi olarak yaratılmış olup tüm kâinat her şeyiyle onun hizmetine sunulmuştur. Hatta biliriz ki şeytan Hz. Adem'e secde etmeyi reddettiği için lânetlenmiştir. Hayvanlar, bitkiler, denizler, gökyüzü kısaca tüm alem Allah'a hizmet ettiğinin farkındadır da insana hizmet ettiğinin farkında mıdır bilinmez ancak sayısız çeşitli nimetleri insan istifadesine sunmakla ilk insan Adem Aleyhisselâm dan beri insana hizmet etmektedir. Ve o hayvanların görüşü alınabilecek olsaydı yüzde yüz olarak, ihtimal ki; bir içki masasında meze olabilecek et olmak üzere kesilmek yerine Allah adına kurban edilmeyi tercih ederler, kurban olma bahtiyarlığına erişemeyenler diğerlerine gıpta ile bakar, insanların şehit ve gazileri gibi onlara derin saygı duyarlardı.
İnananlar için Kurban Bayramı önce Allah'a ibadet anlamı taşır, sonra bu kutsal zaman diliminde eş, dost, akraba ziyareti ve son olarak kesilen kurbanların etlerinden yine kendi ailene eşe dosta ve fakirlere ziyafet anlamı taşır ki; belki sadece en son amaç olan bu açıdan bakılsa bile bir sosyal paylaşım ve dayanışma vesilesi olması nedeniyle yeterince kutsaldır saygıdeğerdir. İslâm inancında yardımlar önce kendi aile bireyleri olmak üzere kendi yakın çevremizden başlar eğer ihtiyaç sahibi yoksa dalga misali uzak akraba ve yabancılara doğru devam eder. Yıllardır çeşitli tartışma konusu olan deri meselesinde de ben aynı yolu izliyorum. Kendi özgür irademle kestiğim kurban derisi üzerine ipotek konmasını asla kabullenemedim. Kendi köyümüzün camiinin ihtiyaçları varken belki bir kez hariç başka yere vermedim, hatta deriyi kendim satıp caminin var olan ihtiyaçlarında kullanıyorum.
Kültürümüzün değişmesi ile zamanla bayram deyince akla hemen tatil getiren bir kesim ve bunun üzerine gelişen bir sektör oluştu. Bayram tatilinin de uzun olmasının etkisiyle, bin bir çeşit tatil imkânlarıyla yurt içi, yurt dışı birçok tatil programları sunanlar var. Kimi tatil arasından tatil seçme derdinde iken kimi de Farz olan Hac ibadetinin de aynı günler içinde olması nedeniyle yıllardır hasretini çektiği Kutsal Topraklarda olmanın hazzına varıp, dünya dertlerinden sıyrılmış bir halde ''Hacı'' olup sevdiklerine yeniden kavuşmanın tatlı telâşında. Allah sevdiklerine kavuştursun, geri döndüklerinde; toplumun (yanlış ta olsa) beklentilerine uygun, ünvanlarına yakışır tarzda hayat yaşamalarını, örnek teşkil etmelerini nasip etsin, gitmek isteyip gidemeyenlerin de arzularını gerçekleştirsin.                                                                                           sairmehmet39@hotmail.com                                                                               0 539 839 75 78

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol