Her ne kadar duvarlarında 'işyeri' levhası asılı olsa da; genel anlamda kahvehaneler özel anlamda köy kahveleri başlı başına çok amaçlı birer kültür merkezidir aslında. Zaten bir adları da kıraathane değil midir? Baştaki okuma evi anlamını yitirse de hemen her birinin köşesinde küçük bir kitap dolabı, okuyanı çok olmasa tozlu kapakları pek açılmasa da kitapları mevcuttur halâ.
Olana da pek gidilmez ya; ne sineması vardır köylerin ne tiyatrosu. Bazı yerlerdeki içkili mekanlar hariç tek sözüm ona sosyal aktivite mekanlarıdır köy kahveleri. Anadolu'da bazı yörelerde 'köy odası' kültürü hakim olsa da, genel olarak kahve kültürümüz yaygındır. Kimileri için sadece taş, kağıt oynama yeri gibi işlev görse de; en hararetli tartışmalar da yaşanır, en koyu sohbetler de yapılır çatısı altında, yardım kampanyaları orda yapılır, hatta bazı bazı sosyal cezalar bile burada kararlaştırılır. Eskinin kahvesi gibi bu günün çayı da bahanedir aslında ama bir çay içme bahanesiyle; dostları görme, olan bitenden haber alma için bazen en olmadık zamanlarda bile şöyle bir uğranılır kahvelere. Köyün, köylünün, köyü yönetenlerin yüz akıdır kahve. Genel olarak her sosyal sınıftan misafirler orada ağırlanır, bazen orada yatırılır. Hava şartları uygun değilse delikanlımızın asker, gelinimizin düğün kınası orada yakılır, nişan düğün eğlenceleri orada yapılır. Okulların yıkıldığı köylerde oy kullanma yeri, yağmur duası gibi büyük çaplı sosyal etkinliklerinde, hatta çok katılımlı cenaze törenleri sonrası misafirlere yemek ikram etme yeridir köy kahveleri.
Bu ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak olsa gerek 1977 yılında dönemin Köy İşleri Bakanlığı-Toprak İskan Müdürlüğünce projelendirilip özellikle de zamanın şartlarına göre çok modern ve güzel bir eser olan 'Köy Konağı' bizim köyümüze ve bir kaç köye daha kazandırılmıştı. Çatısı altında muhtarlık ve birkaç oda ile birlikte 'çok amaçlı' ama bize özel amaçlı salon köy kahvesi olarak düzenlendi halen kahve olarak devam ediyor. Müteahhidi ve kalfası köylümüz olunca biz bile amale olarak çalışıp para kazanmıştık. Bir tek eksikliği halâ giderilemedi ki; çok yüksek oluşundan dolayı ses yankılanması oluyor.
Sonbaharda faaliyete geçmesine rağmen resmi açılışı 1981 yılı ilkbaharında köyümüz ölçülerine göre öylesine gösterişli olmuştu ki bu da aslında ne kadar önemli bir hizmet olduğunu gösteriyor. Önce gelen olmuş mudur bilmem de o açılışa ilimiz valisi bizzat katılmıştı. Kara Hüseyin ve Oğulları eşliğinde Kırklareli Ticaret Lisesi folklor ekibi de vardı. Folklor ekibi ilk ve son oldu da rahmetli Kara Hüseyin'e çaldırmak ta her babayiğide nasip olmayacak ayrıcalıktı.
Başka kahveler de olmasına rağmen bu yeni ve modern binadaki köy kahvesi; kapı, penceresinden masa, sandalyesine kadar her şeyiyle özel ve çekiciydi. Hatta o kadar ki; çevrenin ilk 'tüplü' çay ocağı bile vardı. Köy kalabalıktı, kahve başlı başına ekmek kapısı, köy için kira geliriydi. Çok çekişmeli ihaleler, çok çeşitli kahveciler gördük. Gün oldu devran döndü tek kahvemiz, tek kahvecimiz kaldı. Bu gün onlar da tehlikede...
İlk başta demiştim bu seçimlerde ülke genelinde ne oldu ise bizde de hemen hemen aynı şeyler yaşandı diye. Kendini her şeyin herkesin üzerinde gören, adeta benden sonrası kıyamet diyen 'köyün paralel yapılanması' her türlü çirkinliğe rağmen bu kez istediği sonucu alamayınca çirkinliğin dozu arttı. Bu gün şikayet yağmurları var: Her ne kadar yolcu almaları kanunen yasak ise de; bizim bölgemiz gibi ulaşım imkanları yok denecek kadar sınırlı ve zorlu yerler için tarifsiz bir nimet olan, kendi arabası olanlar da dahil zaman zaman herkesin kullanmak zorunda olduğu öğrenci servisleri yolcu taşıdığı gerekçesiyle ihbar ediliyor. Köy kahvesi kapanma tehlikesi ile karşı karşıya. Vergi kaydı olmadan işyeri işletmeden dolayı ihbar edilmiş. El insaf... Konu gündeme geldiğinde ben; çay bir lira deseler bu işi yapmam dediğimde bir başkası; beş lira olsa ben yine yapmam dedi. Yani işin özü bu. Köy kahvesini açık tutabilme adına bir çok fedakarlık yapılırken şimdi çözüm bulunmazsa kapanacak.
Kısa bir süre aza olarak yönetimde olduğum geçmiş bir yılda, kahveyi işletme hakkı için yapılan ihalede her şey herkesin gözü önünde olmasına rağmen usulsüzlük yaptığımız gerekçesiyle ihaleyi kaybeden tarafından şikayet edildik. Asıl yanlış o güne kadarki ihale yapma usulünde olup, bir daha olursa diye uyarılıp ceza almadık ama... İhale kanununa göre trilyonluk ihale ile üç beş liralık ihale aynı olabilir, ticaret ya da vergi kanununa göre trilyonluk işletmeler ile köy kahveleri benzer çerçevede değerlendirilebilir bizim işlem yapanlara sözümüz olamaz da: Kültürümüzde bu kadar önemli yer tutan köy kahvesini açık tutabilmek için bizim köyümüzde bırakın kira ve vergi bedellerini, bu işi yapacak olana köy bekçisi misali ücret bile ödense yeridir. Eti butu ne ki. Misafir ve özel günler hariç sabah namazı cemaati ve ikindi namazından yatsı namazına kadardır kahvede faaliyet, o da tüm köy insanını toplasan bir kahve dolusu etmez. Ama belirli misafir geldiğinde geleceğinde çay her zaman hazır olmalı, genellikle hazır olur. Köy konağı-köy kahvesi, kapısına kilit vurulamaz da; ola ki ocaklığına kilit vurulursa biz de misafirlerimizi ya evimizde ya da zaman zaman yaptığımız gibi kahve önünde ıhlamur altında 'semaver çayı' partisiyle ağırlarız. Hani misafirlerimiz için de iyi olur ama...
sairmehmet39@hotmail.com 0 539 839 75 78
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol