IKIMIZI SONSUZA GÖTÜRÜR BIR TEK CÜMLE: "ACITMADI PEATUS"

Tarihte büyük adamlarin asklari da büyük olmustur. Asklari için tahttan vazgeçen Krallar, intihar eden komutanlar vardir. Büyük yazarlar gibi kadin yazarlar da, sairler de büyük asklar yasamislar ve sonra da bu asklarini kitaplarinda anlatmislardir. Mesela bizde 1950'nin Basbakani Adnan Menderes'in Suzan Sözen ile büyük bir ask yasadigi söylenmistir.
Suzan Sözen bu aski, Adnan Menderes'in idamindan sonra yazdigi BOÅz ÇERÇEVE adli kitapta anlatmistir. 1930'lu yillarda Ingiltere Krali Sekizinci Edvard Madam Simson adli bir kadin ugruna kralliktan vazgeçmistir. Topraklari üzerinde günesin batmadigi Ingiliz Imparatorlugu'nun bu ünlü krali o yillarda Türkiye'ye gelerek, Mustafa Kemal'i ziyaret etmis, misafiri olmustur. Hatta yazilidir, kral limandan karaya çikarken biraz tökezlemis ve ellerinin toprakla temas etmesi üzerine ellerini silmek isterken Mustafa Kemal hemen müdahale etmis ve demistir ki, "Ekselans benim ülkemin topraklari temizdir. Ellerinizi silmeye gerek yoktur." Yine ayni kral ve esine aksam yemegi verirken bu kez garsonlardan birinin ayagi haliya takilmis ve servis yemekleri ile yere düsmüstür. Herkes olaydan mahcup duruma düsmüsken Mustafa Kemal, Kral Edvard ve esi Madam Simson'a dönerek, "Ben ulusumun insanlarina her seyi ögrettim ama usakligi ögretmedim" diye söylemistir. Mustafa Kemal budur iste. Her seyde, her vesilede ulusunu, vatanini üstün tutmustur.
Kral Edvard'in askindan, Türkiye'yi ziyaretinden, Mustafa Kemal ile görüsmesinden söz ederken asil konuyu bir süre için kenarda tutmak zorunda kaldim.
Geçenlerde ünlü romanci Kemal Tahir'in gerçeklesmeyen Kirklareli ziyaretinden söz etmis, cezaevinde iken ilk esi Fatma Irfan Serhan'a yazigi mektuplardan bahsetmis ve bunlarin "KEMAL TAHIR'DEN FATMA IRFAN'A MEKTUPLAR" adiyla yayimlandigini yazmistim. Åzu günlerde bu kitaba bir defa daha göz atarken tarihte kalmis bir olayi anlatan cümlelerin altini çizdigimi gördüm. Kitabi 1979 yilinda okumusum. Altini çizdigim olay ise sudur:
Miladtan 66 yil, yani günümüzden 2072 yil önce NERON Roma Imparatorudur. Neron deli dolu bir imparatordur ve Roma'yi yaktiktan sonra bir tepeye çikarak, Roma'nin yanisini keyifle seyretmis olmakla ünlüdür. O sira ünlü komutanlarindan Peatus ile arasi açilmistir. Romali komutan bu bozusmadan korkarak intihar etmeyi düsünmeye baslamistir. "Ancak karisini çok sevdigi için intihar edip etmemekte tereddüte düsmüstür. Bunun üzerine kocasina son derece bagli olan esi, komutan Peatus'un elinden biçagi alip kendi kalbine saplamis ve kocasina dönerek "Acitmiyor Peatus'um" demistir. Karisinin bu son sözlerinden sonra Peatus da intihar etmistir. Madam Peatus'un bu ünlü sözlerine Kemal Tahir de bir siirinde anistirma yaparak söyle demistir:
"Ikimizi sonsuza götürür tek bir cümle; O anda diyebilsen, "Acitmiyor Peatus'um" Bunu da esi Fatma Irfan Serhan, Kemal Tahir'e söylemistir. Ve 09.01.1939 tarihinde Kemal Tahir'e yazdigi mektupta bu ölümsüz sevgiyi su cümlelerle ifade etmistir;
"..Bana oniki yasimdan baslayarak agabey, hoca, sevgili ve es oldun. Yüce kisiligin, bilgin ve sanatin önünde sonsuz hayranlik, sevgi ve saygiyla egiliyorum."
Mektuplardan anliyoruz ki Kemal Tahir ayni zamanda siir de yazmistir. Mektuplarini siirleri ile renklendirip pekistirmistir. Mektuplari yazdigi sirada kendisi 28 yaslarindadir. Fatma Irfan Serhan ise ondan daha küçüktür. Ancak mektuplar edebi nitelikte ve ilerde yayimlanmak üzere özenle yazilmis, mektuplarin içi birtakim bilgilerle doldurulmustur. Ve yine Kemal Tahir'in yazdiklarindan anliyoruz ki AÅzK bir emek karsiligidir. Sevgi yüce bir duygudur. Ölümsüz asklar ölümsüz insanlar içindir. Tarihte ölümsüz asklar vardir. Okunduklarinda bir baska dünyanin insani olmamak elde degildir. Fatma Irfan Serhan, Kemal Tahir (Benerci) yillar önce öldükleri halde insanlar onlarin asklarinda, yazdiklarinda kendilerini bulmaktadir. Galiba askin en güzel yani sevgiyi yasamak, geriye sevilecek seyler birakmaktir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol