İNSAN ANILARDA YAŞAR DERLER YA DOĞRU BİR SÖZ

Bu konuyu yazmak nereden aklıma geldi, bilmiyorum."Hatıraların yazılması gerektiğini" düşünmüş olmamdan ileri geldiğini zannetmiyorum. Çünkü,şimdilerde hatıralarımı yazmak düşüncesinde değilim. Sağ olursam ilerde yamayı düşünebilirim. Çünkü az buçuk yaşadık, okuduk,gördük,işittik.
 Edebiyat tarihçilerine göre "Hatıra, Hatırat yazarın gözü önünde geçmiş, kendisinin de karışıp bir rol oynamış olduğu olayların hikayesi"dir. Anı ise "daha özel hatıra" anlamına gelmektedir."Otobiyografi ise, daha çok kişinin kendisiyle ilgili konuların sade anlatımıdır."
Türk edebiyatında hatıra, hatırat, Anı ve Otobiyografi yazmış kişiler vardır. Özellikle devlet yönetiminde olanlar, diplomatlar, edebiyatçılar hatıralarını yazmakta önde gelirler. Osmanlı sadrazamlarından Sait ve Kamil Paşalar hatıralarını yazmışlardır. Tabii hatıralarını yazan daha birçok devlet adamı, politikacı, edebiyatçı vardır. "Hatıra Kitapları"okunması ilgi çeken kitaplardır. Mustafa Kemal Atatürk Hatıralarını yazmış olsaydı kim bilir neler öğrenecektik.Ancak onun zamanı milli mücadelenin tarihini (NUTUK) yazmaya yetmiştir. Belkide şahsının bildiklerini,gördüklerini, yaşadıklarını Milli Bilgilere karıştırmak istememiştir.
 Şu 15-20 yıl içerisinde iki ANI kitabı okudum. İkisi de CHP'de politika, siyaset yapmış kimselerdir. Yeni kuşaklar Ferda Güley'i Kamil Kırıkoğlu'nu tanımazlar. Ferda Güley anılarını "KENDİNİ YAŞAMAK" adlı kitapta anlatmıştır. Kamil Kırıkoğlu ise anılarını Gazeteci Tanju Cılızoğlu'na anlatmış. Cılızoğlu da bu anıları "KIRIK POLİTİKA" adlı kitapta dile getirmiştir. Ben size bu ünlü politikacıların anılarını okuyun derim ama öncelikle Ferda Güley'in okunmasını tavsiye ederim.Neden mi?
FERDA GÜLEY, Kırklareli damadıdır.1950'li yılların başında Yedek subaylığını Kırklareli Dereköy Çakmaktepe'de yapmıştır. O sıra Kırklareli'nde "JALE" adlı bir kızı sevmiştir. Benim de tanıdığım Jale Sağlık Müdürü Asaf Aydonat'ın kızıdır. Afrodit gibi bir kızdır. Asaf Bey'in ailesi Selanik'ten Mustafa Kemal'in ailesiyle tanışmaktadır. Nitekim Atatürk'ün kızkardeşi Makbule Atadan. Kırklareli'nde sık sık onlara, Sağlık müdürü Asaf Aydonatlar'a gelirdi. Kırklareli'ne gelmişken Kaynarca'da ünlü aile Hamit Yen'leri de ziyaret ederdi.
 Ferda Güley asker kökenli bir aileden gelmektedir. Jale ile nikah şahitliğini ünlü general Fahrettin Altay ile Makbule Atadan yapacakken çıkan bir pürüz yüzünden şahitlerden biri değişmiş, Fahrettin Altay kalmıştır. Fahrettin Altay, Balkan Savaşı'nda Kırklareli'ni geri alan Aşiret Süvari alayı komutanıdır. 1913 yılında Bulgarlar kaçarken şehre giren Fahrettin Altay'ın Aşiret Süvari Alayı'nı Kırklarelililer Şeytandere den itibaren yol kenarına koydukları ayran kazanlarından ayran ikram ederek karşılamışlar, atların ayakları altına çiçekler atmışlardır. Bulgarların kullandıkları Kırkkilise Mühürünü Fahrettin Altay'a vermişlerdir. Bu vesileyle Fahrettin Altay'ın "ON YIL SAVAŞ (1913-1923) Ve SONRASI" adlı kitabını tavsiye ederim.Tabii Ferda Güley'in Kırklareli Anılarını okumuş olacaksınız.