İNSANIMIZIN DEĞERİ PARAYA ÇEVRİLDİĞİNDE FİYATI MI ORTAYA ÇIKIYOR?

Ali Rıza Kardüz Türkiye'de yaşayan bir insanın değeri üzerine bir yazı yazmıştır. Yazıyı ne zaman yazdığını bilmiyorum. Gazete küpüründe bir tarihe rastlamadım. Yalnız yazının bir yerinde insanımızın değerinin 24 bin 500 dolar olduğunu not etmiş. Ancak yazısında bazı ülke insanlarının parasal değerlerine de değinmiş. İnsanın değerinin fiyatlandırılması bana biraz ters geldi. Öyle ya insan yeryüzünün en mükemmel varlığı değil mi? Demek ki insanın da bir fiyatı var. Mesela Yunanistan'da bir insanın parasal değeri 106 bin dolar olarak tespit edilmiş. Kıbrıs Rumu'nun değeri 135 bin dolar, İspanya'da ise insanın fiyatı 209 bin dolar civarında parasal değerleri en yüksek iki ülke insanı var. İsrailli insan ederi 457 bin dolar, bir Amerikalı'nın değeri ise 3 milyon 563 bin dolar olarak tespit edilmiş.
Görülüyor ki bu ülke insanlarının değerleri yanında bizim insanımızın değeri çok aşağılarda belirlenmiş.
Ülke insanlarının fiyatlandırılmasındaki ölçüleri, kriterleri bilmiyorum. Tarihte Türk insanını, Türk soyunu en fazla harcayan Osmanlılar olmuştur. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK de bir konuşmasında buna değinir, Osmanoğulları'nın Türk soyunu harcadığını söylerler. Osmanlılar da Padişah Mülkü'nde trafik, maden, iş kazaları ne kadar insanın hayatına mal olurdu elimizde bunu söyleyecek bir bilgi, bir rakam yok. Yalnız Osmanlılarda insanın en ucuz şekliyle savaşlarda, bulaşıcı hastalıklarda harcandığından kimsenin şüphesi yoktur. Osmanlılar iki yılda bir savaş yapmışlardır.
Dün öyle idi bugün başka türlü. Devletimiz bugün trafik, kadın cinayetlerinde, maden ve iş kazalarında, entipüften şeyler için işlenen cinayetlerin, ölümlerin istatiğini tutuyor ve gerektikçe de açıklıyor. İnsan ölümlerinden şu anlaşılıyor ki insanımızın hayatı ucuza gitmektedir. Bu niye böyledir de öbür türlü yani değeri yüksek değildir insanımızın.
İnsanın değerini fiyatını düşüren; insanı bilmemek, insanın yeryüzündeki üstünlüğü hakkında bilgisiz olmak ve tabi eğitimsizlik, değeri düşüren nedenlerden bazıları olsa gerekir. Kendi çıkardığımız insanı değerinden üstün tutmak gibi saplantımız olduğu malumdur. Mesela Osmanlıların Padişah Kulları'nı eğitimsiz, cahil bırakması insana değer vermediğinin bir göstergesidir.
Bu konu ve bu sorun düşündürücüdür. Yüzyıla gelmiş bir Cumhuriyet insanlarının eğitimsizlikten, cehaletten yitirdikleri kabul edilecek şey değildir. Bu tür olaylar, kazalar en düşük rakamlarla ifade edilmelidir. Burada bilgi yetersizliğimiz, dikkatsizliğimiz, sorumsuzluğumuz, olayların neyi getirip, neyi götüreceğini düşünememek gibi bir takım insani zaaflarımız var ki bu olayları yaşamaktayız. Çare yok mu?
Çare var. Çare ömür boyu eğitim, ciddi düşünme alışkanlığını edinmek, hayatı anlam vererek yaşamak ve okumak gibi insan olma vazifelerini yerine getirirsek, BİZ NEDEN UYGAR OLAMIYORUZ? Sorusuna istenilen cevabı verebiliyorsak sorun bizi belalardan kurtaracaktır.
Bu konuyu düşündüğüm gibi anlatamadığımın farkındayım. İşin sonuna da geldiğimin bilgi ve bilincindeyim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol