İPLİĞİN İNCELDİĞİ VE DE KOPTUĞU ZAMAN VE AÇ HARMANLARI

Türk halkının korktuğu, korkuyu gelenek haline getirdiği birçok durumlar vardır. Mesela bizim halkımız açlıktan korkar. Korktuğu için tedbirde kusur etmez. Ekini ambara attığı zaman önce yıllık yiyeceğini ve tohumluğunu ayırır. Ancak aldığı tedbirleri her zaman yeterli olmaz. Zira ambar daha baştan açık vermiştir. Doğal afetler ve kuraklık nedeniyle yıllık yiyeceğini çıkaramamış bir çiftçi ilkbahara doğru kara kara düşünmeye başlar. Ambarın, kilerin, hasır altındaki, yastık kılıfı içersinde ki paranın alarm vermeye başladığını görmeye başlar. Çünkü satacak kalmamış, tasarruf bitmiştir. Yeni eskisi bitmiş, yenisi ise henüz yetişmemiştir. Çiftçinin, köylünün hayatında böyle nazik zamanlar, kritik durumlar olur ki buna halkımız "İPLİĞİN İNCELDİĞİ ZAMAN" der.
İPLİĞİN İNCELDİĞİ ZAMAN'da çiftçi ekin ambarını ve Arpa Tarlası'nı kontrol eder. Ekinin ambarda bitmesi gün meselesidir, Arpa Tarlası'nda arpa henüz yetişmemiştir. Çiftçide, köylüde bu sıkıntılı zaman işkencedir. Artık ambar boşalmıştır, gözü hububat çeşitleri içersinde en erken olgunlaşan Arpadır. Arpa yetişirse çocukları açlıktan, ekmeksiz kalmaktan kurtaracaktır. Zira AÇ HARMANI yapacaktır. Sofraya, aile bireylerinin önüne buğday, mısır, çavdar ekmeği yerine yeni yetişmiş Arpa Ekmeği konacaktır. Biraz da arpa satılarak zorunlu harcamalar karşılanacaktır. Belki ucundan çay, kahve, sigara, tuz, gaz, kibrit, gazyağı parası kalmışsa öncelikli ihtiyaç karşılanacaktır. İşte kırsal kesimde geçmişte yaşanan budur. "İPLİĞİN İNCELDİĞİ- KOPMA NOKTASINA GELDİĞİ ZAMANDIR." Aç Harmanı yapmak gündemdedir. Ancak günümüzde bu duruma düşen köylü, çiftçi pek kalmamıştır. İhtiyaçları, açıkları karşılamak kolaylaşmıştır. Eskisi kadar fakirlik, yoksulluk yoktur. Yeni kuşaklar bunları görmemiş, yaşayamamışlardır. Onun için İPLİĞİN İNCELDİĞİ ZAMAN'I, AÇ HARMANI'NI BİLMEZLER. Onlara bu masal gibi gelir, yaşlıların bunları anlatmalarını hiç     istemezler.
Artık köyler, köylerde yaşayanlar değişmiştir. Köylerde ambar hırsızlığı, Ambarı Delenler kalmamıştır. Gelenek kaybolmuştur, yaşanmıyordur ama kültürü kalmıştır. Zaten kültürün de tanımı budur. Her şey gittikten, bittikten sonra geride bir şey kalmışsa biz ona KÜLTÜR diyoruz.
Tabi bugün itibariyle köylerde Aç Harmanları'na ihtiyaç duyulmaktadır ama köyün yeni şartlardan, yeni ihtiyaçlardan doğmuş sıkıntıları vardır. Bizim bundan haberimiz yoktur. Ülkenin aydınları köyden, köylüden kopmuşlardır. Siyasetçiler ülkeyi düşürdükleri zor durumdan kurtarmaya çalışmaktadırlar. "Önce sorun yarat sonra bu sorunu çözmeye çalış" bu bizim yönetim ve yaşam biçimimizdir. Şu sıra her şey bir kenara bırakılmış, halk 30 yıldır çözülmeyen sorunun nasıl çözüleceğini merak etmektedir. Zannetmeyin ki halk milli mücadele başlarında İnebolulu çiftçinin Mustafa Kemal'e söylediği gibi düşünmektedir. Bugün halk dünden daha sağduyuludur.       

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol