''İSMET PAŞA İLE NASIL MÜCADELE EDİLEBİLECEĞİNİ BİLMİYORDUK''

Cumhuriyet tarihinin ilk askeri müdahalesi 27 Mayıs 1960 tarihinde olmuştur. Askeri müdahaleye Antidemokratik yasaların değiştirilmesi, yeni bir Anayasa hazırlanması gerekçe olarak gösterilmiştir.1950 de muhalefette olan CHP'nin yayınladığı 13 maddelik İlk Hedefler Beyannamesinde yer alan demokratik öneriler de gündeme alınmıştır. Hatırladığıma göre bu öneriler Üniversite Özerkliği, TRT'nin tarafsız hale getirilmesi suç ve cezalarda İspat Hakkı tanınması, polislerle ilgili 18.maddenin değiştirilmesi, hâkimlere güvence sağlanması, basına yazı ve düşünce serbestliği getirilmesi gibi teklifler vardı. Aşağı yukarı CHP'nin önerileri böyleydi. Yatırımlarla ilgili olarak da Devlet Planlama Teşkilatı kurulması vardı. Bütün bunlar oluşturulan Kurucu Meclis tarafından görüşülüp yasalaşmış, Anayasa hükmü haline getirilmiştir. Muhalefet Lideri İsmet Paşa da sık sık müdahale yapan askerlere ''Elinizi çabuk tutun. Bir an önce seçime gidin.''diyerek baskı yapıyordu. O sıra ceza evlerinde çok sayıda gazeteci vardı. İsmet İnönü'nün damadı Metin Toker de ceza evinde olan gazeteciler arasında idi. İsmet Paşa haftanın belli bir gününde ceza evine gider, gazetecileri ziyaret ederdi.
1950 de Demokrat Parti iktidar olunca ilk işi Halkevleri ile Köy Enstitülerini kapatmak olmuştur. Müdahaleyi yapanlar kapatılan Halkevlerini açmışlar, içlerinde bazı subaylar Halk evlerinde görev almışlardı. Eski Milli Eğitim Bakanlarından Tahsin Banguoğlu Halkevleri konusunda askerlerle birlikte çalışıyordu. Banguoğlu benden Halkevi şubesini açmamı istedi. Atatürk ve İnönü zamanının Halkevcileri de yeni Halkevlerinde vazife almışlardı. Ozaman birçoğunu tanımış, bazıları ile dost olmuştum. Askerlerden de Kadri Kaptan, Suphi Karaman, Dündar Seyhan, Selçuk Atakan ve daha birçokları Ankara Halkevleri Genel Merkezinde görev yapıyorlardı. Bende yönetimde idim. Onlarla birlikte çalışma imkânım oldu. 27 Mayıs Müdahalesi olduğu zaman Amerika'da Askeri ateşe olan Albay Dündar Seyhan da yönetimde Genel Sekreter vazifesinde idi. Ona ''27 Mayısın Beyni'' ''Gölge Adam''diyorlardı. Dündar Seyhan'ı o zaman tanımış, yönetimde beraber çalışmaya başlamıştık. Halkevlerinde görev yapanların hepsi emekli idiler.
Bir gün Halkevleri Genel Merkezinde çalışırken Dündar Seyhan yazdığı ''GÖLGEDEKİ ADAM'' adlı kitabını verdi. Kemal Arat da Dündar Bey gibi ''KEMALİZM''adlı kitabını böyle imzalayıp vermişti. Kemal Arat 27 Mayısta Kırklareli Askeri Valisi idi. Ölünceye kadar görüşmüştük. Bir aralık Ankara'da GÖLGEDEKİ ADAM kitabını okudum. Dündar Seyhan kitabında olayları anlatıyor ve bir yerde de ''Biz İnönü ile nasıl mücadele edileceğini bilmiyorduk''diyordu. Bilmedikleri için de İnönü'nün söylediklerini bir nevi emir gibi görüyorlardı. Hani İsmet Paşa da Devlet Gibi Adam'dı. Herkes ağzından çıkana bakardı. Ancak rahmetli İnönü Yeni Halkevlerinin sorunları ile pek ilgilenmiyordu. Bir gün Genel Başkan Behçet Kemal Çağlar Başkanlığında İnönü'yü ziyarete gittiğimizde bize Halkevlerini açmış olmanın sorumluluğundan bahsetti. Yanında Meclis Başkanı Fuat Sirmen vardı. Nitekim 1970'li yıllarda Ecevit Başbakan olunca Halkevlerine yardımı, Halkevlerinin yasal güvenceye bağlanması isteğimizi reddetmişti. Rahşan Hanım'ın Genel Başkanı olduğu dernek Halkevleri vazifesini yapıyor demişti. Nereden Nereye?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol