ISTRANCA ETEKLERINDE YER ALAN SU KAYNAKLARI KORUNAMAZ MI?

Biz dünyanin nereye gittiginin farkinda olmadigimiz için bazi ülkelerin SU SAVAÅzLARI'na hazirlandiklarini da bilmiyoruz. Daha dogrusu dünya "SU KRIZI"nden söz etmektedir. Önümüzdeki yillarda dünya insanligi ciddi biçimde IÇME SUYU KRIZI yasayacaktir. Türkiye de bundan etkilenecektir. Zira Türkiye SU ZENGINI ÜLKE degildir. Firat-Dicle Nehirleri dolayisiyla da güney komsulariyla sorun yasamaktadir.
Åzuraya gelmek istiyorum:
Türkiye'nin SU SORUNU içinde Kirklareli'nin yeri olmak lazimdir. Nitekim Kirklareli'nde bazi kurum ve kuruluslar, ilgililer Kirklareli'nin su sorunu, SU KAYNAKLARI üzerinde ciddi biçimde durmaktadirlar. Çevreciler, TEMA, KENT KONSEYI bu konuda duyarlilik göstermektedir.
Istranca Daglari Sayin Ali SERINDAÄz'in Valiligi sirasinda Bulgarlarla Avrupa Birligi kapsaminda yapilan isbirligi sonucu hazirlanan ve Avrupa Birligi'ne sunulan bir proje içersinde Rehabiliteye ihtiyaç gösterilmistir. Istrancalarin dogal yapisinin korunmasi istenmistir. Dereköy'e bir iki trilyon harcanarak yapilan DOÄzA BILIMLERI MERKEZI de bu maksatla tesis edilmistir. Tabii projede Istrancalarin rehabilite edilmesi ile ilgili baska öngörüleri de vardir. Su Kaynaklarinin korunmasi gibi..
Tarihin Babasi Heredot Kirklareli'nde soguk ve sicak akan TEAROS KAYNAKLARI'ndan söz etmektedir. Bu kaynaklarin Kaynarca, Pinarhisar ve Poyrali'da oldugunu söylüyorsa da aslinda Tearos Kaynaklari Kofçaz'dan Vize'nin Baklaya Köyü'ne kadar bir zincir olusturmaktadir. Bu kaynaklarin sadece 7-8'i Dereköy, Kofçaz bölgesinde bulunmaktadir. Devlet Su Isleri ve Toprak Su kuruluslarinin dosyalarinda bu kaynaklarla ilgili ayrintili bilgiler bulunmus olmalidir. Hatta Atatürk Toprak Arastirma Enstitüsü'nde de su kaynaklari hakkinda bilgiler bulmak mümkündür.
Peki bu kaynaklar nasil korunabilir?
Yanlis bilgi ve uygulamadan dolayi bazi kaynaklarin sularini kaybettikleri bilinmektedir. Bazi kaynaklar da cehaletten kapatilmislardir. Ve yine bazi kaynaklar ise defineciler tarafindan dinamitlenerek sulari kaybolmustur. Bu kaynaklarin bazilarinin Kirklareli'nin Armagan ve Kirklareli Barajlarini besledikleri bilinmektedir.
Hiç kuskusuz kuruyan derelerin, kaynaklarin sulari yeryüzünden tamamen kaybolmus olamaz. Kuruyan dereler, kuruyan kaynaklar bir gün yine ayni duruma gelebilirler. Sular kendilerine yol bulurlar. Ancak kaybolan sularin daha önce aktiklari yerlerde kurakliga, susuzluga yol açtiklari unutulmamalidir.
Bizim Istranca Daglari eteklerinde yer alan Kaynaklar Zinciri Kofçaz'dan Vize'ye kadar, yaklasik 70 km uzunlugunda bir zincir ulastirmaktadir. Ergene bu kaynaklarla beslenmektedir. Fakat maalesef 70 km uzunlugunda 25-30 km genisliginde bir bant içersinde kalan bu kaynaklari tas ve maden ocaklari tehdit etmektedir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol