Cumhurbaşkanlığı'nın "Çatı" adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Pazar günü ilimizer geliyor. CHP'li Dibek de yapmış olduğu yazılı açıklama ile bugün medyada en çok tartışılan konulardan birinin CHP ve MHP çatı adayı, Ekmeleddin İhsanoğlu olduğunu kaydederek, yapılan tartışmanın doğru- yanlış aday çerçevesinde kutuplaştığının altını çizdi.
Dibek yaptığı açıklamasında ÇATI tabiri ile birlikte değişen siyasi ideolojilerin ne denli sapmalara uğradığının örneklerini verdi.
Cumhurbaşkanı belirleme sürecinde "haklı olarak birçok CHP seçmeni veya üyesi Ekmeleddin İhsanoğlu ismini duyduğunda tepki gösterdi. Tanımadıkları adaya oy vermeyeceğini beyan edenler, CHP profiline hiç uymayan "dinci" bir başkan olduğunu iddia edenler, aday seçiminin doğru yapılmadığını söyleyenler" olduğunu ifade eden Dibek, CHP örgütü ve vatandaşlar ile bir araya geldiğinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nun doğru aday olduğunu anlatmaya çalıştığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı adayı nasıl bir aday olmalıdır? Tanımadığımız bir adaya oy vermeli miyiz? Ekmeleddin İhsanoğlu CHP için doğru aday mıdır? Şeklinde 3 sorunun cevabını veren Dibek yaptığı açıklamasında, "Adayın kim olduğunu tanımamak, ona oy vermememiz gerektiği anlamına gelmez. Aksine, onu araştırmamız gerektiğini gösterir. Ya da, eğer düşüncelerini ve fikir yapısını bilmiyorsak, ve tanıdığımız diğer adaydan memnun değilsek, yeni adaya kendini anlatması için fırsat vermemiz gerekir. Bu süre kısa olabilir, çok yeterli de gözükmeyebilir, ama bu süre dünyaca tanınmış bir bilim adamının kendini anlatması için yeterli bir süredir. Bu fırsatı Sayın İhsanoğlu'na vermek, sorumlu her Türk vatandaşının görevi olmalıdır. Unutmayalım ki çatı adayı tanımıyorum diye oy vermemek, 12 Eylül 2010 referandumunda yetmez ama evetçilerin kimliğine bürünmeler ile aynı anlama gelecektir. Bildiğiniz gibi, her seçim farklı bir dinamiktir. Muhtar seçiminde, mesela, o mahallede tanınan, sevilen ve saygı gören bir isim olması çok önemlidir; özellikle tanıdığı ve sevdiği isme oy vermek ister mahalle sakini. Belediye başkanlığında ise o ilçenin dinamikleri önemlidir. Eğer muhafazakar bir ilçeyse, kendini temsil eden, ama aynı zamanda bölge sorunlarını çözebilecek donanıma sahip bir aday görmek ister. Peki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı adayı nasıl olmalıdır? Cumhurbaşkanı adayı hangi özelliklere sahip olmalıdır? Yanıtı çok fazla olmakla beraber bugün için en kritik yanıtı, aday "birleştirici güç " olmalıdır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti, hiç bir zaman yaşamadığı kadar mezhep ve etnik ayrışmaların içine düşmüş durumdadır. Toplumun gittikçe muhafazakârlaştığı, ötekileştirmenin, diyalogsuzluğun, birbirine yabancılaşmış yeni nesillere gebe kaldığı bir topluma doğru yol alıyoruz. Otoriterlik, tahammülsüzlük mü, muhafazakâr olup hoşgörü ve birleştirici olmak mı? Buna karar vereceğimiz bir seçime yaklaşıyoruz. CHP, ambleminde de olduğu gibi, Türkiye'nin birleştirici gücü olmaya adaydır; hep böyle olmuştur; bugünün konjonktüründe ise dindar olmanın CHP için bir sorun teşkil etmediğini, AKP gibi din olgusunun ayrıştırıcı değil "birleştirici" bir güç olduğunu anlatmakla yükümlüdür. CHP'nin dindar olmakla ilgili bir problemi yoktur, ve olmamıştır, tıpkı başörtüsüyle ilgili problemi olmadığı gibi. Bu süreçte Sayın İnsanoğlu'nun gerek İslam İşbirliği Teşkilatı'nda başta kadın hakları konusunda yaptığı yeni örgütlenmeler, gerek kitaplarında "Müslüman toplumlarda yönetimlerin din ve devlet yetkilerinin ayrılması" konusunda yaptığı vurgular, eminim laik CHP seçmenine kısa sürede anlatılacaktır. Unutulmamalıdır ki bu seçim sadece Cumhurbaşkanı seçimi değildir. Bu iki aşamalı seçim, aynı zamanda Başkanlık sistemine geçilme kararının oylanacağı bir seçim olacaktır. Başkanlık sistemi ise Tayyip Erdoğan'ın uzun süredir hayalini kurduğu, anayasanın tüm yetkileri kendisine verdiği bir sisteme geçmek demek. O yüzden karar verelim; Parlamenter sistemin öngördüğü tarafsız, herkese el uzatan, hoşgörüyü dinin çıkış noktası olarak kabul eden bir Cumhurbaşkanı mı istiyoruz? İstediğini hoyratça yapabilen, bir diğerini ötekileştiren, toplumun farklı kesimlerini birbirine düşürmekten çekinmeyen, muhafazakârlaştırırken bölen bir Cumhurbaşkanı mı? Yani kısaca, iyiyi mi istiyoruz. Kötüyü mü?"dedi.
Bu arada İhsanoğlu, 13 Temmuz Pazar günü Kırklareli'ne geliyor. Henüz kesinleşmeyen programa göre İhsanoğlu, saat 16.30'da Kırklareli Belediyesi'ni ziyaret edecek ve daha sonra bir esnaf ziyareti gerçekleştirecek.
Ekmeleddin'in seçim sloganı orantısız zeka ürünü olmuş. Ekmek için Ekmeleddin Kaçak çay Selahattin :)