Istrancalar'da çevre katliamı artık durmalı

Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (DAYKO) Kırklareli İl Temsilcisi Göksal Çidem yazılı olarak yaptığı açıklamada; "Birçok ruhsat verilmiş ve faaliyet başlamış olsa bile, bu karardan sonra Yer altı su besleme alanları üzerinde madencilik faaliyetine izin verilmemeli, verilmiş olanlarında yarattığı tahribat bir an önce durdurulmalıdır" dedi.
Açıklamada şunlar kaydedildi; 

"21/07/2010 Tarihinde Kırklareli Vize İlçesi Pazarlı Köyü Eski Muhtarı Fikret Uz, Ziraat Odası Başkanlığı, civardaki köy ve mahalle muhtarlarının bir araya gelerek, Kalker ve Mıcır tesisinin iptali için açılan davaya Temyiz aşamasında davaya müdahil olan, Vize Belediye Başkanlığınca sürdürülen hukuk mücadelesinde Danıştay 8. Dairesi 23/06/2015 tarihinde kararını verdi.
Kararda "ÇED gerekli değildir belgesi esas alınmak suretiyle verilen işletme izninde hukuka uyarlık bulunmadığından iptali gerekirken, davanın reddine dair kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. Edirne İdare Mahkemesinin temyize konu kararının bozulmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine Tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi" denilmektedir.
Yıllardır süren hukuk mücadelesi sonucunda 1-Yörede yaşayanlar yaşam alanlarının yok olmasını istemiyor. 2-Akademisyenlerden oluşan Bilirkişi hazırladıkları rapor telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğacağını bilimsel olarak ortaya koyuyor. 3-Danıştay yerel mahkemenin kararını bozarak, tahribata "DUR" diyor.
Danıştay 8. Dairesi Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, 1/100.000 Çevre düzeni planına yapılaşmadan muaf tutulan yerlerden olması, yer altı su besleme alanı üzerinde olması, bölgede yöre halkı tarafından kullanılan birçok su kaynağı olması ve bu alanların çok geniş alanı kapsaması nedeniyle oy birliği ile karar veriyor.
Dava sürecinde birçok ruhsat verilmiş ve faaliyet başlamış olsa bile, bu karardan sonra Yer altı su besleme alanları üzerinde madencilik faaliyetine izin verilmemeli, verilmiş olanlarında yarattığı tahribat bir an önce durdurulmalıdır.
Kırklareli, Poyralı ve Pazarlı köylerinde ÇED süreci sona eren, iptal ve iade edilen dosyaların, 2015 Temmuz ve 2015 Ağustos aylarında, Orman Bakanlığı tarafından 2014/1 Sayılı Genelge değişikliği ile tekrar başlatılan süreçleri de durdurulmalıdır. Çünkü onlar da, yer altı ve yerüstü su kaynakları bölgesindedir.
2872 Sayılı Çevre Kanunu Madde 3;
a) Başta İdare, meslek odaları, birlikler ve sivil toplum kuruluşları olmak üzere herkes, çevrenin korunması ve kirliğinin önlenmesi ile görevli olup, bu konuda alınacak tedbirlere ve belirlenen esaslara uymakla yükümlüdürler. "
"Bilgi Edinme ve Başvuru Hakkı
" Madde 30- (Değişik madde ve başlığı: 5491 - 26.4.2006 / m.21) Çevreyi kirleten veya bozan bir faaliyetten zarar gören veya haberdar olan herkes ilgili mercilere başvurarak faaliyetle ilgili gerekli önlemlerin alınmasını veya faaliyetin durdurulmasını isteyebilir. " DENİLMEKTEDİR.
Yok olan geleceğimiz ise, yaşamın kaynağı su ise şunu yetkililere hatırlatmak gerekiyor.
Dünya sağlık Örgütü, UNICEF ve BM'nin yayınladığı rapora göre, kirli sudan dolayı dakikada 7 kişinin hayatını kaybediyor.
UNİCEF 2013 yılında yayınlanan tahminler üzerinden 768 milyon kişinin temiz suya erişim sağlayamadığını açıkladı.
Istrancalar'da 26 noktada, taş ve maden ocakları var. Bunların bir çoğu yer altı ve yer üstü su toplama alanında. Yetmezmiş gibi var olan su kaynaklarının olduğu yerlere yeni yeni taş için, maden için işletme ruhsatları veriliyor. Eski ruhsat alanlarına ise kat kat kapasite artışı adı altında tahribat büyüyor.
Bunlara izin verenler, göz yumanlar, Unutmayın ki gelecekte susuzluktan ve temiz suya erişimden ölen ve acı çeken her canlının vebali üzerinizdedir. ?
Bu yazıyı okuyanlara da bir hatırlatma. Siz bunu okuduğunuzda dünyada bir kişi daha susuzluktan öldü. El Fatiha"

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol